Konser için bilet aldığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك أبتعت تذاكراً لتراهم الأسبوع القادم |
Şu evcil hayvanını öldürmeni emrettiğimde bunu anladığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك تعلمت هذا عندما أمرتك بقتل حيوانك المدلل |
Biz cankurtaran sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت إنك قد تكون بالفعل نظام تقييدي |
Efendim, tüm o "Royal Court" olayından nefret ediyorsunuz sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت إنك كرهت كل الأعمال الخاصه بالملوك ياسيدى |
Büyü kullanarak babanı iyileştirmemi isteyeceğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت إنك ربّما اتيت لتسألني أن استخدم السحر لعلاج والدك؟ |
- Ne bileyim balolara falan gidiyorsun sanmıştım. | Open Subtitles | لا أعلم, ظننت إنك ذهبتي إلى حفلات أو شيء من هذا القبيل |
Park etmede bir çeşit sihirbaz olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك بارعة في ركن السيارات |
Senin öldüğünü sanıyordum. O artık, Bayan Chikki Fauchon. | Open Subtitles | لقد ظننت إنك ميت ، إنها متزوجة من (تشيكى) لقد تزوجتها العام الماضي |
Beni arzuladığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك أردتني |
Herkül gelmeyecek, dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | -نتكلم؟ ظننت إنك قلت أن (هرقل) لن يأتي أبداً |
Bir dövüşçü getireceğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك تدير أعمال ملاكم |
Sigarayı bıraktığını sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت إنك أقلعت عن التدخين |
Cesur bir karaktere sahip olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك تخططين لشيء جريء |
Söylediklerin önemli sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك قلت أنه مهم |
Benden korkmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت إنك لا تخشانى |
- Ölü olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | -لقد ظننت إنك ميت حسناً،ظنك كان خاطئاً اللعنة! |
İyi atıcı olduğunuzu sanmıştım Lordum. | Open Subtitles | ظننت إنك رامي بارع يا سيدي |
- Susadığını sanmıştım. | Open Subtitles | -نعم، ظننت إنك عطشان |
- Ayna istediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ! ظننت إنك تريدين مرآه |
Bizden bir kez daha ayrılmak zorunda kaldın sanmıştım. | Open Subtitles | ...أنا ظننت إنك تركتنا مجدداً |