Bu sabah sonunda dün gecenin kıyafetleriyle ortaya çıktın. | Open Subtitles | أخيراً ظهرتِ صباح اليوم بنفس ملابس الليلة الفائتة. |
O öldükten birkaç yıl sonra aniden ortaya çıktın. | Open Subtitles | ولكنّك اختفيتِ عن الأنظار بعد ذلك ثم ظهرتِ فجأة بعد مرور سنوات |
Ama sonra sen çıktın ve biz beraber yaptık. | Open Subtitles | لكنّكِ ظهرتِ فجأة، ونجحنا معاً |
Kostümlerimizi deneriz ve yemin ediyorum, eğer azıcık da olsa şişman görünürsen gerçeği söylerim ve şovumuzu iptal ederiz, tamam mı? | Open Subtitles | عليكِ أن ثتقي بي في هذا... سوف نجرب ،أزيائنا، وأنا أقسم إذا ظهرتِ بدينة |
Çünkü kazanan gibi görünürsen onlar... | Open Subtitles | لأنكِ إذا ظهرتِ كفائزة عندها سيظنون |
"Gamzeli gülümsemenle çıktın karşıma, Mayıs güneşi gibi | Open Subtitles | "ظهرتِ كالإشراق بإبتسامتكِ الجمّيلة |
Nasıl oldu da yeniden ortaya çıktın? | Open Subtitles | كيف ظهرتِ هكذا فجأه؟ |
Ama tüm bu karmaşanın ortasında sen çıktın karşıma. | Open Subtitles | ولكن في وسط هذه الفوضى... ظهرتِ أنتِ، |
Birden ortaya çıktın. | Open Subtitles | أعنـي ، لا أدري من أين ظهرتِ |
Bu yüzden birden ortaya çıktın. | Open Subtitles | لهذا ظهرتِ فجأة. |
- Sen nereden çıktın? | Open Subtitles | من أين ظهرتِ ؟ |
Nereden çıktın sen? | Open Subtitles | لقد ظهرتِ |