Birkaç gün ötede bir mavna var fakat siz bir aileyi öldürmek istiyorsunuz. | Open Subtitles | ستصل حوامة ضخمة بعد بضعة أيام لكنكم عازمون على قتل عائلة من الحيتان؟ |
Yedi kişiden oluşan bir aileyi kabul edecek birini de tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أحد سيوافق بتواجد عائلة من 7 أفراد في منزله. |
Dün gece dört kişilik bir ailenin kayıp olduğu rapor edildi. | Open Subtitles | تم الإبلاغ عن فقدان عائلة من أربعة أشخاص منذ الليلة الفائته |
İlk defa kendimi bir ailenin bir parçası gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لم يسبق أن شعرت بأنني فرد من عائلة من قبل |
Pekala. Bir zamanlar üç kişilik bir aile varmış. | Open Subtitles | فى يوم من الايام كان هناك عائلة من ثلاثة |
Dört kişilik bir aile... | Open Subtitles | هذه كانت عائلة من أربع أفراد أطلِق النار عليهم |
Kışın burada pek kuş olmuyor fakat izleyebileceğimiz bir porsuk ailesi var. | Open Subtitles | حسناً, لا يوجد الكثير من الطيور هنا في الشتاء لكن يوجد عائلة من الغرير نستطيع مشاهدتهم |
Alt-orta sınıf bir aileydik ve bizimkisi tabii ki yoksulluk sayılamazdı. | TED | كنا عائلة من طبقة دون المتوسطة، ولكن ذلك بالطبع ليس فقرا حقيقيا. |
Çünkü önleyebileceğimiz gereksiz her tutuklama bir aileyi bu sistemlerdeki dehşet verici yolculuktan korur. | TED | لأن كل اعتقال غير لازم يمكننا وقفه، يمكنه إنقاذ عائلة من خوض تلك التجربة المرعبة لهذه الأنظمة. |
Son dakika. Altı Parmak İlçesi yetkilileri kaçak bir aileyi arıyor. | Open Subtitles | وردنا هذا للتو ، تبحث السلطان عن عائلة من الهاربين |
Tanrım! Bu dört kişilik bir aileyi bile doyurur. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا ممكن أن يطعم عائلة من أربعة أفراد. |
Beni satarak 7 kişilik bir aileyi bir ay doyurabilirsiniz. | Open Subtitles | كل الذي سيستفيده الشخص من بيعي هو اِطعام .. عائلة من سبعة أفراد لمدة شهر |
Pardon. Demiryolunun yerleşimci bir aileyi toprağından çıkartması gerekiyor. | Open Subtitles | آسف على سكة الحديد أن تنقل عائلة من أرضهم |
Dün gece bir yangında 4 kişilik bir ailenin tamamı öldü. | Open Subtitles | انطلق انذاران بوجود حريق ليلة أمس وأدّيا الى مقتل عائلة من أربعة أفراد |
Küçük bir şehirde veya varoşlarda yaşayan orta halli bir ailenin çocuğu. | Open Subtitles | ولد في عائلة من الطبقة المتوسطة في بلدة صغيرة أو ضاحية لمدينة كبيرة |
Küçük bir şehirde veya büyük şehrin varoşlarında yaşayan orta halli bir ailenin çocuğu. | Open Subtitles | ولد في عائلة من الطبقة المتوسطة في بلدة صغيرة أو ضاحية لمدينة كبيرة |
Davalı yan komşuları olan Afro-Amerikalı bir ailenin evinin önünde bir haç yakmış... | Open Subtitles | و قام المدعى عليه بحرق صليب في الساحة الأمامية لمنزل عائلة من أصول إفريقية كانوا يعيشون بقربه |
Işık sol taraftan geliyor ve Daasanach'lar ile iletişimimde bir denge var. Her yaştan insanın bulunduğu 30 kişilik bir aile. | TED | اتخذت وضعية بحيث توارى الضوء من جانبي الأيسر وهناك نوع من التوازن في التواصل مع الدسانك عائلة من 30 فرد من جميع الاعمار |
Tek bedende birleşmiş üç kişilik bir aile. | Open Subtitles | عائلة من ثلاثة مجتمعة في جسد واحد |
Fırına yerleşmiş bir karga ailesi var, ve görüntüleri o kadar da hoş değil. | Open Subtitles | هناك عائلة من الغربان التي تعيش في الفرن وليس الأمر مضحكا كما يبدو |