"عادته" - Traduction Arabe en Turc

    • alışkanlığı
        
    • tarzı
        
    • huyu
        
    • onun yapacağı
        
    Kokain alışkanlığı var. Bir yerde ortaya çıkacaktır. Open Subtitles إنه مدمن كوكايين وهذه عادته سيظهر في مكان ما
    İşine karşı tutumu sayma alışkanlığı ve aşk hayatı. Open Subtitles تغير سلوكه تجاه العمل و عادته في العد و حياته الرومانسية
    Arkadaşları,bu alışkanlığı bırakması için onu bir kulübede terk etmişler. Open Subtitles لديه أصدقاء أخذوه إلى كابينة مهجورة لكي يستطيع أن يتخلص من عادته
    Evet, O da aramalarımıza dönmüyor. Hiç onun tarzı değil. Open Subtitles إنه لا يجيب على هاتفنا أيضاً وهذا على غير عادته
    Ağabeyimin hükümet politikası konusunda bana güvenmek gibi bir huyu yoktur. Open Subtitles أخي ليس من عادته كثير الوثوق بي . بشان سياسة الحكومة
    Bu onun yapacağı şeyler değil. Open Subtitles أعني، إنها ليست من عادته.
    Kişisel eğlence alışkanlığı giderek çığırından çıkıyor. Open Subtitles عادته القليلة من التسلية الشخصية تخرج عن الحد
    alışkanlığı yüzünden karanlık bir sokakta yaşlı birini mi soydu yoksa çocuklarının karnını doyurmak için bir market mi soydu bilmiyorum. Open Subtitles لكن لا أعرف إذا سرق سيد مُسنة لإطعام عادته... أو سرق الطعام من المتجر لإطعام أطفاله.
    Kendisi için çalışanları öldürmek gibi küçük bir alışkanlığı var. Open Subtitles عادته في قتل الناس الذين يعملون عنده
    Sigara alışkanlığı için nikotin bandı içki alışkanlığı için antabuz obsesif kompülsif bozukluğu için fluvoxamine hepatit C için interferon bel soğukluğu için doksisiklin bu adam yürüyen eczane gibi. Open Subtitles لاصقات النيكوتين بسبب عادته للتدخين، " انتابيوس" لعلاج إدمان الكحول المزمن، "فلوفوكسامين" لعلاج وسواس القهري،
    Bir alışkanlığı da Sysmetel marka kullan ve at telefonlar. Open Subtitles عادته الأُخرى هي شراء الهواتف ذات الاستعمال الواحد من شركةِ "سيمتِل".
    alışkanlığı haftada 2.000'e mal oluyordu. Open Subtitles عادته كانت تصل إلى 2,000 في الأسبوع.
    alışkanlığı haftada 2.000'e mal oluyordu. Open Subtitles عادته كانت تصل إلى 2,000 في الأسبوع.
    Gece vakti ziyaretime gelmek oğlumun alışkanlığı değildir. Open Subtitles ابني ليس من عادته ان يزوني اخر الليل
    Bu onun kötü alışkanlığı oldu. Open Subtitles كانت هذه عادته السيئة
    Bazen eski alışkanlıkları depreşiyor sigara içiş tarzı mesela. Open Subtitles لذا احيانا تظهر بعض عادته السيئة مثل طريقة التي يدخن بها
    İşle eğlenceyi birbirine karıştırmak hiç tarzı değildir. Open Subtitles ليس من عادته الخلط بين المتعة والعمل
    Bu onun tarzı değil. Open Subtitles هذا ليس من عادته
    Patronu aramama huyu olmadığını söyledi bu yüzden vale görevlisi olarak işine gitmeyince ona bakmaya gelmiş. Open Subtitles ،رئيس عمله قال أنه لم يكن من عادته ألا يتصل لذا قدم ليتفحصه عندما تخلف عن عمل حارس موقف السيارات بدون إذن
    John hep belli bir mesafede durmuştur ama bu hiç onun yapacağı bir şey değil. Open Subtitles (جون) كان يحافظ على وجوده في مسافة معينة لكن هذا ليس من عادته
    - Bu pek onun yapacağı bir şey değil. Open Subtitles -هذه ليست من عادته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus