Bay Parker ve ben, ikramiyenin hiç bir zaman adil olmadığı fikrindeyiz. | Open Subtitles | السيد باركر ونان نعتقد ان طريقة تقسيم الغمائم لم تكن عادلة ابدا |
Jüriye rüşvet verirsem, dürüst bir mahkeme olur. | Open Subtitles | وسأضمن لك محاكمة عادلة ان لم استطع شراء لجنة المحلفين |
Bu değişiklik kamu oylamasından önce olmalı ki sonuçları adil ve eşit olsun. | Open Subtitles | يجب أن يحصل هذا التغيير ..قبل التصويت العام كي تكون نتائجه عادلة وتمثيلية |
Tamam benim iki haftam kaldı ama, yerime gelecek olan kişiye haksızlık olur. | Open Subtitles | أحتاج أسبوعين فقط ، ولكنها ليست عادلة بالنسبة لأولئك الذين يأتون من بعدي. |
Çocuklar doğal bir yanlış ve doğru hissi ile doğmuştur, adil ve adil olmayanı ayırmak için bu onlara güçlü dersler öğretir. | TED | فالأطفال يولدون بحس للصح والخطأ، لصفقه عادلة وصفقه غير عادلة، ويعلمهم هذا دروسا قوية. |
''Big Ag'' ve diğer mega mağazalarla olan sözleşmeler kapsamında çiftçilere ürünleri için makul fiyatlar teklif edilmiyor. | TED | بموجب عقود حصرية مع الغرف التجارية والمتاجر الكبرى، لا يتم عرض أسعار عادلة للمزارعين مقابل بضائعهم. |
Kendi başına sorumluluk almak yerine benim hayatımla takas etmeyi uygun gördün. | Open Subtitles | بدلًا من تحملك المسؤولية قررت أن حياتي مقابل حياتك تعد صفقة عادلة |
Güneyde de siyahların adilce yargılanabileceklerini... hepimizin yasanın gözünde eşit olduğunu kanıtlamaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت إثبات أن السود يمكنهم الحصول على محاكمة عادلة في الجنوب وأننا جميعا سواسية أمام القانون |
adalet hızlı bir şekilde yerini bulacak. dürüst ve adilce. | Open Subtitles | العدالة المطبقة ستتم سريعاً و سوف تكون عادلة و غير متحيزة |
Eğer adil bir yargılama yaparsan, ki buna söz vermiştin, kaybedebilirsin. | Open Subtitles | انت تخشى أنك إذا أمنت محاكمة عادلة كما وعدت قد تخسر |
Tarafsız bir yargıç tarafından adil yargılanma hakkın elinden alındı. | Open Subtitles | لقد حُرمت من حقك لنيل مُحاكمة عادلة أمام قاض نزيه |
Teksas'ta, dürüst rodeolar yapıyorlar. Mahkumlar ödül parasını tutuyorlar. | Open Subtitles | في ولاية تكساس , لديهم مسابقة عادلة والسجناء هم من يحتفظون بالمال |
Senin mahkemende dürüst bir dava bulamayacağımı mı söylüyorsun? Çok çok dikkatli olun Bay Vail. | Open Subtitles | تقولينَ أنه لا يمكننى أن أقوم بمحاكمة عادلة فى قاعتِك ؟ |
Sürekli olarak, en iyi eğitimi alsam bile bana adil ve eşit fırsatlar tanınmayacağını söylüyordu. | TED | وظل يردد أنه حتى بالحصول على تعليم جيد، لن أحصل على فرصة عادلة. |
Bayan öğretmenlere eşit maaş... ..ekonomimizi tümden sarsar. | Open Subtitles | مرتبات عادلة للمدرسات النساء سيجعلنا نحدث كارثة فى النظام الاقتصادى بالكامل |
Ona karşı da haksızlık. Ona gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | هذا ليس صواب، لست عادلة معه، لابد أن أخبره |
Ama bu haksızlık ve doğru değil. | Open Subtitles | ولكن من مجرد ليست عادلة وانها مجرد ليس صحيحا. |
Çok üzgündünüz. doğru ifade ettim mi? | Open Subtitles | وكنت حزينا للغاية, اليس هذا فى صيغة عادلة ؟ |
Size vereceği bilgileri düşünürsek oldukça makul bir anlaşma bu. | Open Subtitles | بما قد سيعترف به، هذه الصفقة عادلة للغاية. |
Maynard'ı arayıp, Tivnan'ın uygun bir şekilde yargılandığından emin olacağım. | Open Subtitles | سأتصل ب ماينارد وأتاكد من أن تيفنان يحصل على محاكمة عادلة |
adalet ve anayasa hakkında atıp tutarsın, ama herkesin adil yargılanması hakkında tek kelime etmezsin. | Open Subtitles | عدا ذلك الجزء المزعج عن أحقيّة الجميع في محاكمة عادلة |
Hayat güzeldir. Hayat adildir. Hayat doğrudur. | Open Subtitles | الحياة جيدة الحياة عادلة 0 الحياة فقط 00 |
Nasıl olurda bu kadar sarışın mavi gözlü ve Açık tenli olabilirmiş? | Open Subtitles | كيف تكون شقراء للغاية و زرقاء العينين و عادلة جدا ؟ |
Toplumdaki herkesin haklar, fırsatlar ve kaynaklara erişim bakımından eşitliği hak etmeleri kavramıdır. | TED | إنها تعبر عن أن كل شخص في المجتمع يستحق حقوقًا عادلة وفرصًا والحق في الوصول للموارد |
Daha uzun topuk kemikleri var. Onlara âdil olmayan bir avantaj verilmiş. | Open Subtitles | في الكرة او في غسيل القماش هذا يعطيهم ميزة السرعة الغير عادلة |
Bir gün insanlarının senin kendinden feda ettiklerin sayesinde yarar göreceğini bilmeli ve davanın haklı olduğu düşüncesinden güç almalısın. | Open Subtitles | اذاً لابد أن تتحلى بالشجاعة كونك تعرف أن قضيتك عادلة و يوماً ما سيستفيد شعبك من التضحيات التي قمت بها |
haksız bir savaşta çarpıştığın için gurur duyduğuna dair nutuklar atıyorsun. | Open Subtitles | أنت تلقي خطابات عن مدى فخرك بخوضك غمار حربٍ غير عادلة |