"عاراً" - Traduction Arabe en Turc

• utanç
• ayıp
• Yazık
• utanılacak bir
• utançtı
• onursuzluk

Onun gibi kızların bu eylemleri Meksika için gerçek bir utanç kaynağıdır.
فأفعال الفتيات مثلها تُسبب عاراً حقيقياً للمكسيك

Şuradaki bayanların ucuz bira içtiğini fark etmeden geçemedim. Bana utanç verici geldi.
ويبدو لي أن الفتيات هناك يشربون جعة رخيصة، هذا عاراً بالنسبة لي

Hırslarını patrondan çıkarmaya cesaretleri olmadığı için sizinle uğraşarak, ayıp etmiyorlar mı?
أليس عاراً أن يقوموا بلومكن على كل شئ ؟ لأنهم لا يملكون النباهة الكافية للوم المدير ؟

Çünkü sen inanılmaz bir insansın ve kimsenin bunu görmesine izin vermemek çok Yazık olur.
لأنه حقاً أنتي شخصاً مدهشاً وسوف يكون عاراً إذا لم تدعي أحداً ما يقترب كفاية لكي يرى ذلك

Elbette, yoksulluğun utanılacak bir şey olmadığının farkındayım.
أدركتُ بالطبع أنّ الفقرَ ليس عاراً

Benim ona aşık olmam, onun için bir utançtı.
بالنسبة لها، فحبي لها كان عاراً

Bu işi daha ileri taşımak benim için onursuzluk olacak.
سيكون عاراً عليّ إن تركت ذلك يستمر لأبعد من هذا

utanç verici bir gece yarısı kaçmak zorunda kaldık.
كان علينا الهروب من هناك في وسط الليل والذي كان عاراً لأنه كان هناك بالفعل

Çünkü bunun bir domuza benzemekten daha az utanç verici olduğunu düşünüyor.
قد كان ذلك أقل عاراً من أن أكون سمينة كالبقرة الهولندية

Savaşlar utanç vermekten başka bir boka yaramamışlardır.
ومنذ ذلك الحين أصبحت الحرب عاراً قومياً

İşte buradalar! Taa Boston'dan buraya. Onlar kendi ülkelerine birer utanç kaynağı değiller mi?
وهم هناك على طول طريق "بوسطن" أليس عاراً عليكم ؟

Evet, insan eti yiyen kuşlar rahatsız edilirse ayıp olur.
نعم, لكان ذلك عاراً إزعاج الطيور الآكلة للحوم البشر

- Bu arada, Albay uzun yoldan geldik, elimiz boş dönmek ayıp olur.
في الوقت الحالي كولونيل، جئنا من بعيد سيكون عاراً علينا لو رحلنا بيدين فارغتين

Bu ayıp değil mi?
حسناً ، أليس هذا عاراً ؟

Para, düzgün bir aile kadınlar bunları berbat edersen Yazık olur.
المال ، والأسرة الثرية والفتاة سيكون عاراً عليك حقاً لو أفسدت كل هذا

Sırların seninle birlikte ölürse Yazık olur.
سيكون عاراً أن يموتَ سرّك معك

Evet, bu Yazık olurdu.
أجل, سيكون ذلك عاراً

Hey, hey, hey. Yaşamak istemenin utanılacak bir yanı yok.
ليس عاراً أن ترغب في العيش

Victoria, hademeyle çıkmanın utanılacak bir yanı yok.
(فيكتوريا)، مواعدة بواب ليس عاراً

- Duruşma bir utançtı.
. لقد كانت تلك الجلسة عاراً

"Bir zamanlar büyük bir onursuzluk yaptığı için..
لقد جلب عاراً كبيراً لقضيتنا