"عالمكِ" - Traduction Arabe en Turc

• dünyanda
• dünyan
• dünyanı
• dünyanız
• dünyana
• Dünyanızda
• dünyanızdan

Gerçek hayatının her yerinde varım. Neden beni, fantezi dünyanda da isteyesin ki?
حسناً، أنا شخصياً بجميع أنحاء عالمكِ الحقيقي فلمَ تريديني في عالمكِ الخيالي أيضاً؟

İyi de mükemmel yeni dünyanda hiç baron olmadığını yalnızca özgür kadınların ve erkeklerin olduğunu sanıyordum.
حسنًا، ظننتُ أنّه لن يكون هُناك نُبلاء في عالمكِ المثالي الجديد رجال ونساء أحرار فحسب

Gerçek ortaya çıktığı için mükemmel dünyan başına yıkıldıysa... .. aramıza hoş geldin!
لو ان عالمكِ المثالي بدأ ينهار من حولكِ لأنالحقيقةقد ظهرت, اتعلمين ماذا؟ مرحباً بكِ في النادي

Kendi ufak seçkin dünyanı korumak için yardım etmek istiyorsun.
تريدين مساعدة الناس لتأمين عالمكِ الصغير الثرىّ.

Bakma sakın, Rose. Bunu düşünme bile. Burası sizin dünyanız değil.
لا تظري إليه يا روز، ولا تفكري في الأمر حتى، إنه ليس عالمكِ

Hafızam olmadan kendi rahat dünyamda senin dünyana karışmadan mutlu olabilirdim.
كنت سأعيش في عالمي سعيد و مرتاح بدون التدخل في عالمكِ

Dünyanızda bir araç var içinde, yaşadığım günler bir kitabın bölümleri gibi bir araya sıkıştırılmış.
هناكمركبةفي عالمكِ... وفيها أيام من حياتي مرصوصة كانهافصولكتاب...

dünyanızdan pek de farklı değil, sadece onun paraleli.
ليس بعيداً جداً عن عالمكِ هذا المكان مجرد عالم مواز

Senin dünyanda çok fazla zaman geçiriyoruz.
لقد أمضينا وقتاً طويلاً في عالمكِ

Ancak bu tam da kendi dünyanda yaptığın şeydi.
هل هذا ما تفعلينه في عالمكِ ؟

Kendi özel dünyanda yaşıyorsun gibi.
ذلك مثل العيش في عالمكِ الخاص

dünyan zor bir durumda ama sen bir adam için pazarlık yapıyorsun.
عالمكِ على المحكّ، وأنتِ تُساومين على شخصٍ واحد؟

Senin dünyan senin hayal ettiğin gibi bir yer değil.
عالمكِ ليس تماماً كما تخيلتيه، كاينا

Senin dünyan hakkındaysa hiçbir fikrim yok.
أنا لا أفهم عالمكِ

Tüm dünyanı görebiliyorum, ve çok küçük.
أنا أستطيعُ أن أرى عالمكِ و هو صغيرٌ لعين.

Benimkinde öyle bir şey olmaz. dünyanı değiştir.
ـ لا يحدث هكذا شيء في عالمي ـ غيري عالمكِ

Kendi dünyanı bana kazandırdın. Sen de benimkine hoş geldin.
لقد أخذتني إلى عالمكِ مرة والآن دوري لأرحب بكِ في عالمي

Kesinlikle umrunuzdaydı, çünkü küçük dünyanız parçalanmak üzereydi.
بالتأكيد كان يهمك ذلك لأنّ عالمكِ الصغير كان على وشك الإنهيار

dünyanız tehlikede ve sen kalkmış bir adam için pazarlık ediyorsun.
عالمكِ على المحكّ، وأنتِ تُساومين على شخصٍ واحد؟

Kendimi senin için değiştirmekten senin dünyana uymaya çalışmaktan senin kurallarınla oynamaktan vazgeçtim.
لقد اكتفيت من محاولة تغيير حياتي لأجلكِ محاولاً التأقلم في عالمكِ والتقيد بقوانينكِ

Kendini o kadar kendi dünyana kaptırmışsın ki gerçekte olanları göremeyecek kadar kör olmuşsun.
أنت عائمة في عالمكِ الخاص، ولا تدري حتى ما يدور حولك حقّا

Sizin Dünyanızda eminim öyledir.
ليس في عالمكِ بالتأكيد

Onlar aynanın içine ya da dışına seyahat eder ve insanları sizin dünyanızdan bizimkine getirirler.
يعبرون خلال المرآه الناقلة... ويختطفون الناس من عالمكِ إلى عالمنا.