dünyası yok oluyor ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | عالمها يموت، ولا يوجد أي شيء لعين يمكنني فعله حيال الأمر. |
Onların dünyası beklentilerimizle oynar ve beklenmeyen açıklamalarla doludur. | TED | عالمها هو أحد الحبكات غير المخطط لها والتفسيرات غير المتوقعة. |
Çünkü onun dünyasında ya çiftleşirsin ya da yersin - ve ben çiftleşmiyordum. | TED | لان في عالمها الكائنات نوعاً .. اما مفترس .. او مُفترس وانا لست مفترساً على ما يبدو |
Oksitosin, bebeğin annenin dünyasında merkezde olması için annenin beyninde odaklanmaya ve dikkatini sağlamasına yardımcı olur. | TED | يساعد الأوكسيتوسين مخ الأم البشرية على التقريب وجذب انتباهها، حتى يكون الطفل الآن هو مركز عالمها. |
dünyasını üç boyutlu haritalandırabilir ve saldırı planına formüle edebilir. | Open Subtitles | بإمكانها رسم عالمها بصورة ثلاثيّة الأبعاد و إعداد خطّة الهجوم |
Bakışlarını tam olarak sizden kaçırmıyor, ama onun dünyasını zihinsel olarak hayal etmek zorundasınız. | TED | إنها لا تنظر بعيداً عنكم فعلياً لكن يتوجب عليكم تخيل عالمها ذهنياً |
Onu dünyasına geri gönderdiğimizde bir şansı olacak. | Open Subtitles | سوف نرسلها إلى عالمها و سوف تحصل على فرصة |
Bir kaç ay sonra Greg kızın bütün dünyası oldu. | Open Subtitles | و بعد أشهر قصيرة قليلة، أصبح عالمها بالكامل |
Öyle korkunç bir şey yapacağım ki dünyası sarsılacak. | Open Subtitles | .. القرارات أتخذت سأفعل شيء سيء جدًا سيهز عالمها |
Yüzleşeyim artık, bu onun yeni dünyası, benim değil. | Open Subtitles | ولنواجه الحقيقة، هذا عالمها الآن وليس عالمي أنا |
dünyası kararmış ve bütün planları suya düşmüş otogarda aşırı dozda hap almış. | Open Subtitles | عالمها كله كان أسوداً و أفرطت بالجرعة في الحافلة |
Uyan artık! Onun dünyası bizim gibi insanlar sayesinde var. | Open Subtitles | عالمها لا يزال موجودًا بسبب أمثالنا من الناس |
Onun dünyası bizim gibi insanlar sayesinde var. | Open Subtitles | عالمها لا يزال موجودًا بسبب أمثالنا من الناس |
Annem konuşmaktan vazgeçtikten sonra, kendi dünyasında yaşamaya başladı. | Open Subtitles | بعد أن توقفت أمي عن الكلام، فأنها عاشت في عالمها الخاص |
İkinizin bir gün bir araya gelebileceği fikri onun bir hayal dünyasında yaşamasına neden oluyor. | Open Subtitles | مما يسمح لها بالعيش في عالمها الخيالي بأن يوما ما كلاكما ربما تصبحون سوياً |
Sen onun buradan uzak kendi dünyasında olduğunu sanıyorsun, o oldukça büyük bir şeyle karşına çıkıyor. | Open Subtitles | تظن أحيانا بأنها بعيده في عالمها لوحدها و ثم فجأة |
Her kız, kendi dünyasını bıraktıktıktan sonra yeni bir yaşama başlamak zorunda. | Open Subtitles | كل بنت يجب أن تبدأ حياة جديدة بعد ترك عالمها الخاص |
Onu geri kazanmak için onun tüm dünyasını karartmaktan korkuyorum. | Open Subtitles | أخشي أني لربما أحطم عالمها كله في سبيل إستعادتها |
Ruh kendi dünyasına dönmeden kapılar kapanır. | Open Subtitles | لأننا بذلك سنغلق الباب قبل أن تستطيع الروح أن تعود الي عالمها. |
Yani, Lily ve ben evlendiğimiz zaman kendimi onun dünyasına attım. | Open Subtitles | " اعني عنما تزوجنا انا و"لي لي رميت نفسي داخل عالمها |
Mevsimlerle birlikte kendi dünyaları da değişirken bu hayvanları izlemeye devam ediyorlardı. | Open Subtitles | استمرّا بمتابعة تلك الحيوانات بينما يتغيّر عالمها بتغيّر الفصول |
Onun dünyasındaki şeyler benimkinden daha farklıydı. Biz aşkın saf ve ömür boyu olduğuna inanırız. | Open Subtitles | الأمور كانت مختفلة في عالمها عن عالمي نحن نحب أن نعتقد أن الحب صافٍ وبلا حدود |
Ben, ona ve sana gereken her şeyi sağladım. | Open Subtitles | -أعددتُ لها عالمها, ولك |