Bunlar arasında sayabileceklerim. Çobanlık yaptım. kamyon şöforlüğü Fabrikada işçi olarak çalıştım. temizlikçilik yaptım. | TED | فمثلاً عملت كراعية غنم سائقة شاحنة عاملة في مصنع عاملة نظافة |
Resepsiyondaki kadın bana üzümlü lolipopa benzeyen bir prezervatif vermeye çalıştı. | Open Subtitles | وهناك عاملة استقبال ارادت ان تعطينى ذلك الواقى ذكرى يشبة اللبانن |
Mildred Connecticut'ta bir fabrika işçisi. | TED | ميلدريد هي عاملة في مصنع في ولاية كونيتيكت |
2030 yılında Afrika Çin'den daha büyük bir iş gücüne sahip olacak, 2050'de ise dünyanın en büyük iş gücüne sahip olacak. | TED | بحلول 2030، سيكون لأفريقيا يد عاملة أكبر من الصين، وفي 2050، في العالم. |
Sanırım çalışan bir annenin hakları hakkında da... bir şikayet vermiş, bu senin işten çıkarılmanı da içeriyor olabilir. | Open Subtitles | أظن أنها كتبت ملف ملاحظات لبعض الشكاوي عن كونها أماً عاملة ولذا أنت ربما أيضاً يجب أن تكون شاهداً |
Hem bence Lucas'ın bir kadını çalışıyor olarak görmesi, çok yönlü olmasına... 2 yaşındaki biri çok yönlü olmak istemez. | Open Subtitles | واعتقد انه من المهم ان .. يرى لوكاس أمرأة تعمل وتكون معه بنفس الوقت بعمر الثانية لايحتاج لأم عاملة |
Şu sirkçi kadını... ..tam olarak aklından atamadın. | Open Subtitles | عاملة السرك تلك. ألى الآن لم تخرجها من تفكيرك. |
Okul idaresi hakkında çok şey biliyor, kendi kendine yükseldi bir sürü kurulun üyesi, ama bir liderden çok, bir işçi. | Open Subtitles | حسناً ،إنها تابعة للحكومة ،وفي صعود مستمر ترأس مجموعة كبيرة من اللجان لكنها عاملة أكثر منها رئيسة |
- Ben sadece işçi arıyım. | Open Subtitles | أنا مجرّد نحلة عاملة إثنان من الرجال في الأخضر |
Polis karakolunda sadece bir işçi olduğumu söylemiştim, | Open Subtitles | في مـركز الشرطة ، قلتُ إنَ شغلي فقط عاملة |
Onu bu dansçı kadın kırdı. Çünkü Oda temizlikçisi değildi. | Open Subtitles | التى كسرتها فتاه مهملة لا تصلح لأن تكون عاملة نظافة |
operatör olarak çalışan Heidi Roizen isimli bir kadın ile ilgili bir araştırma. Heidi Rozen, tanıdıklarını kullanarak çok başarılı bir yatırımcı oluyor. | TED | كانت عاملة في شركة في وادي السيليكون، وتقوم باستخدام علاقاتها لتصبح مضاربة مالية ناجحة جدا. |
Bu çalışan bir kadın için çok fazla paradır. | Open Subtitles | هذا قدر كبير من النقود حتى تدفعه امرأة عاملة |
Pardon ama ben fabrika işçisi değildim. Hiçbir zaman da olmadım. | Open Subtitles | عذرا ً، أنا لم أكن عاملة مصنع أنا لم أكن أبدا ً عاملة مصنع |
Anne, ben halkla ilişkiler yöneticisiyim, seks işçisi değil. | Open Subtitles | أمي، أنا مديرة العلاقات العامة وليس عاملة جنس |
Günümüzde bir çoğu çalışan kadınların sahip olduğu bebekler bir gün iş gücümüzü dolduracak, hudutlarımızı koruyacak, vergi sistemimizi tamamlayacak. | TED | سيصبح الأطفال، وأولئك الذين تعمل أمهاتهم، سيصبحون قوة عاملة في مجتمعنا، يحمون أرضنا، ويشكلون القاعدة الضريبية. |
Bunun çalışan bir kız için ne anlama geldiğini bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | ليست لديك فكرة ما يعنى ذلك بالنسبة لفتاة عاملة |
- Operatör onu hatta tutmaya çalışıyor, ...değil mi, ama o başka hiçbir şeyden bahsetmiyor, ...herhangi bir şüpheliden, başka bir arabadan değil mi? | Open Subtitles | اذا , عاملة الهاتف تركته على الخط, وهو لم يذكر أي أحد أخر, أي شيء مريب, لا سيارات أخرى , حقا ؟ |
İnsanlar işten çıkarılmış, yeterli eleman yokmuş. | Open Subtitles | وكانت هناك حالات فصل, وان القسم تحت ضغط نقص ايدي عاملة. |
Sekiz yaşındayken, sosyal görevli ona sizinle mi kalmak istediğini yoksa evlatlık mı verilmek istediğini sormuş. | Open Subtitles | عندما كان في الثامنة، طلبت منه عاملة إجتماعية إن كان يريد البقاء معك أو التبني |
Oxford'dan kuzey İngiltere'ye gönderildi, anne ve çocuk yuvasına ve bir sosyal hizmet görevlisi atandı. | TED | ذهبت من اوكسفورد و أُرسلت إلى شمال بريطانيا إلى بيت الأمهات والأطفال وعين لها عاملة اجتماعية |
"Madem doğruları söylüyoruz benim de sıradan bir Santral görevlisi olduğumu bilmeni isterim." | Open Subtitles | بما انك صريحٌ معي، أريدك أن تعلم بأنني مجرد عاملة هاتف. |
Kurban Keltie Byrne bir şampiyona yüzücüsü ve Sealand'de yarı zamanlı çalışandı. | Open Subtitles | الضحية، "كيلتي بيرم" كانت بطلة سباحة.. وكانت عاملة بدوام جُزئي فى "أرض البحار". |