Onları yolun karşısındaki sarışın güzel saçlı hatuna ver. | Open Subtitles | اعطائها للسيدة شقراء عبر الطريق مع نهاية الخلفي لطيفة. |
Hayır, yolun karşısındaki küçük ev. | Open Subtitles | كلا , انه مجرد منزلاً صغيراً متواجد هنا عبر الطريق |
Civar bölgenin haritasına baktım at arabasıyla yoldan gitsen daha hızlı olurmuş. | Open Subtitles | لقد ألقيت نظرة على خارطة للمكان بالتأكيد ، كان من الأسرع لو ذهبت عبر الطريق البرى |
O halde beni uzun yoldan götürüyor olmalısın. | Open Subtitles | هذا يعني إذن أنك تأخذينني عبر الطريق الطويل |
- Baksana sen. Yolun karşısında oturan Charlie Johnson'un annesi, en iyi arkadaşlarından biri. | Open Subtitles | إحدى صديقاتك المقربات "والدة " تشارلى " جونسون التى تقطن عبر الطريق |
Yolun karşısında oturuyorduk ve bilmiyorduk. | Open Subtitles | كنا نعيش عبر الطريق منهم بابا لم يعرف |
Sokağın aşağısına yeni taşındım. | Open Subtitles | لقد انتقلت للتو عبر الطريق |
Yolda gelirken bir ev gördüm, görünüşe göre valinin emriyle uzun zamandır kapalı duruyormuş. | Open Subtitles | رأيت منزلاً عبر الطريق مغلق بأمر الحاكم و حاله يدل علي أنه مغلق منذ مده |
Onu gördüm karşı binada 3.kat 2. pencere | Open Subtitles | هو في البناية الثالثة عبر الطريق حسناً... هناك الطابق الثالث، ثم النافذة الثانية لقد رأيته |
Gerçi ne bekliyordum ki... Yok, ben yolun karşısındaki misafir evinde kalıyorum. | Open Subtitles | ـ كان يجب ان اتوقع ذلك لكن ـ انا اعيش في منزل الضيوف عبر الطريق. |
- Ben yolun karşısındaki misafir evinde kalıyorum. | Open Subtitles | ـ اين هو منزلك؟ ـ انا اقطن في منزل الضيوف عبر الطريق |
Şu joe, trenlerle kafayı bozmuş yolun karşısındaki berber. | Open Subtitles | هذا هو جو، الحلاق عبر الطريق الذي لديه هاجس أن يدهسه قطار. |
Esmeralda ile ben yolun karşısındaki eve yeni taşındık. | Open Subtitles | إيزميرالدا و انا إنتقلنا فقط عبر الطريق |
yolun karşısındaki McGuiness'in dairesinde bir ışık vardı. | Open Subtitles | هناكالضوءعلى فيشقةMcGuinessو عبر الطريق. |
Sonra eve girdi. Bay Redding yoldan gelip ona katıldı. | Open Subtitles | ثم عادت إلى السقيفة، السيد "ريدينغ" انضم لها عبر الطريق |
Arabaları yoldan çıkıp takla atmış. | Open Subtitles | شرقا عبر الطريق 7 حوالي منتصف الليل يبدو ان سيارتهما خرجت عن الطريق |
İnanmasan bile hislerinin sana gösterdiği yoldan başka hiçbir yoldan gidemezsin. | Open Subtitles | حتى لو لم تكن مؤمناً، لايمكنك أن تسافر بأي طريقة أخرى سوى عبر الطريق الذي تريك إيّاه حواسّك. |
Yolun karşısında biri Bisikletle kaçtı | Open Subtitles | شخص ما عبر الطريق. حصل بعيدا على دراجة. |
- Yolun karşısında bir kaza olmuş. | Open Subtitles | ثمة حادث عبر الطريق. |
Yolun karşısında bir kadın vardı... | Open Subtitles | كانت هناك هذه المرأة عبر الطريق... |
Sokağın aşağısına yeni taşındım. | Open Subtitles | لقد انتقلت للتو عبر الطريق. |
Yolda gelirken bir ev gördüm, görünüşe göre valinin emriyle uzun zamandır kapalı duruyormuş. | Open Subtitles | رأيت منزلاً عبر الطريق مغلق بأمر الحاكم و حاله يدل علي أنه مغلق منذ مده |
Lowell onu balkona çekti, ben de dürbünlü tüfek ile karşı binada bekliyordum. | Open Subtitles | لويل) أدخله إلى الشرفة) وأنا كنت أنتظر عبر الطريق مع بندقية قناصة |