Her gün Skype'de konuşuruz. | Open Subtitles | سأتحدث معكم عبر سكايب كل يوم وسأعود بالطائرة |
Daha çok "Skype seksi" yapıyoruz da. | Open Subtitles | اوه.ام. اذا نحن نوع ما نمارس الجنس عبر سكايب في كل وقت. |
Bu arada Blaine'le Skype'da konuşacağım ve yeni dövmemle piercingimi göstereceğim. | Open Subtitles | في هذا الوقت سأذهب للتحدث عبر سكايب مع بلاين واريه وشمي الجديد و الثقب |
Polis de Skype'tan görüşmesi için bir arkadaşını buldu. | Open Subtitles | الشرطة جعلت احد اصدقائه يتصل به عبر سكايب |
Los Angeles'a döndüğünde Skype'dan görüşebilir miyiz? | Open Subtitles | عندما تعود إلى لوس أنجلوس هل يُمكننا التحدث عبر سكايب ؟ |
Kocamla Skype'da ateşli bir seks yaşayacaktık ama kendisi ortalarda yok. | Open Subtitles | من المفترض أني أكون على جنس عبر سكايب مع زوجي، لكنه غير موجود |
O garip Skype seçmesi için çok özür dilerim. | Open Subtitles | انا آسف حقاً بشأن تجربة الأداء الغريبة عبر سكايب |
Moskova saatiyle 10'da Skype'a girmesini söyle. | Open Subtitles | أريدكِ أن تخبريها أن تتكلم معي عبر سكايب في الساعة العاشرة صباحًا بتوقيت موسكو |
- Evet, bu sabah Skype'tan konuştuk ve yatmadan önce onu kontrol edeceğimden eminim. | Open Subtitles | أجل، تحدثنا عبر سكايب هذا الصباح وبالتأكيد سأطمئن عليها قبل النوم |
Skype'dan gelen arama bir cep telefonu veri şebekesi üzerinden yapılmış. | Open Subtitles | الإتّصال عبر "سكايب" أجريَ على شبكة معلومات خلويّة، |
Ve unutma, özel seanslarımıza Skype'ta devam edeceğiz.. | Open Subtitles | وتذكر سنكمل جلساتنا السرية عبر سكايب |
Muhtemelen seni Skype'ta* Hong Kong'da.. - ..göreceğimden daha fazla görürüm | Open Subtitles | -أجل، على الأرجح سأراك عبر "سكايب" أكثر مما سأفعل في "هونغ كونغ |
Olur. Tatillerde gidersin, ararsın, Skype yaparsın. | Open Subtitles | ستلاقيها خلال الإجازات، ستتحدث لها عبر الهاتف، ستتواصل معها عبر "سكايب" |
Bir bağlantımızdan her an bir Skype araması gelebilir. | Open Subtitles | أتوقّع اتصال عبر "سكايب" من إحدى معارفنا أيّ دقيقة |
Eski liseni arayıp konuşmanı Skype'tan yaptırmaları için ikna ettim. | Open Subtitles | هاتفت مدرستك و أقنعتهم أن (يجعلوك تمنح الخطاب عبر (سكايب |
Bunu yaptılar. Ve son iki yıl içinde Skype üzerinden 600 saatlik bir uygulama yaptık, öğrencilerimin nine bulutu dedikleri bir uygulama. | TED | فكان ذلك ما فعلن. وعلى مدى العامين الماضيين ، تمّ تقديم أكثر من 600 ساعة من التدريس عبر "سكايب"، باستخدام ما كان طلابي يدعونه جدة السّحاب. |
Travis, babasının arayıp aramadığını sordu yine Katie de Skype'de görüşmek istedi. | Open Subtitles | ترافيس) سأل مرة اخرى) ان كان والده قد اتصل و (كاتي) ارادت ان تكلمه عبر سكايب |
- Gareth, Dr. Mallard'a bir Skype görüşmesi yapması için yardım etmişti. | Open Subtitles | -غاريث) ساعد) الطبيب (مالارد) للقيام (بإتصال عبر (سكايب. |
Neptün'de, kendi icadı olan biodome'da yaşarken, benimle Skype'ta konuşmazsa bir daha göremeyeceğim onu sonra. | Open Subtitles | للأربع سنين القادمة بعد ذلك لأن أراها أبداً ما لم تقوم بالأتصال بي عبر (سكايب) من كوكب (نيبتون) |
Usain Bolt'la yaptığı Skype görüşmesine 1200 dolar verdik. | Open Subtitles | انفقنا الف ومائتي دولار لجلسة عبر (سكايب) مع (يوسين بولت) |