Genç bir denizkızı beni buldu ve bir geçitle buraya getirdi. | Open Subtitles | حوريّة بحر شابّة عثرت عليّ وجلبتني عبرَ بوّابة |
Ancak beni buldu. | Open Subtitles | لكنها عثرت عليّ |
Civardaki tek hastanede buldun beni, ay çok şaşırdım. | Open Subtitles | لقد عثرت عليّ في المشفى الوحيد بالحي يا لها من مفاجأة كبيرة |
Anneme beni bulduğunuzda geride kalan kardeşlerimi yüzüstü bırakıp gitmenin mümkün olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | أخبرها أنك عندما عثرت عليّ كنت هنا مع اخوتى الوحيدون الذين تبقوا لى و الذين لا أقبل أبدا أن أتخلى عنهم |
Ben gayet iyiyim. Biliyor musun, Isobel bana geldi. O beni buldu. | Open Subtitles | أنا أتدبر الأمر جيداً ، أتعلم (إيزابل) أتت إليّ ، حيث عثرت عليّ. |
- Ben bulmadım. O beni buldu. | Open Subtitles | -لم أفعل ، هي من عثرت عليّ |
beni buldu. | Open Subtitles | لقد عثرت عليّ |
Maggie beni buldu. | Open Subtitles | (ماغي) عثرت عليّ |
Ona, beni bulduğunuzda bu köprüde görev yaptığımı, yanımda geri kalan diğer kardeşlerimin olduğunu ve onları terk etmemin asla mümkün olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | أخبرها أنك عندما عثرت عليّ كنت هنا مع اخوتى الوحيدون الذين تبقوا لى و الذين لا أقبل أبدا أن أتخلى عنهم |