"عجوز من" - Traduction Arabe en Turc

• Yaşlı bir
• den yaşlı

Çünkü Yaşlı bir insan ölünce, bir kütüphane yanar. Bütün dünyada, kütüphaneler alevler içinde.
لانه في كل مرة يموت فيها رجل عجوز من تلك الثقافات .. تُحرق مكتبة كاملة وعبر عالمنا .. للاسف المكاتب تشتعلُ ناراً

Yaşlı bir kadını adadan çıkarmak için burada olduğunuzu söylediler bana.
لقد أخبروني بأنك هنا لكي تخرج امرأة عجوز من الجزيرة

Garip bir şeyler._BAR_ Yaşlı bir kadın büyük anneyi ziyarete geldi.
شيء غريب، جاءت امرأة عجوز من مكان ما لزيارة جدتي

Kusuruma bakmayın ama federal hükümet Queens'den Yaşlı bir dulu niye bu kadar önemsiyor?
أتمانعلوسألت, لماذا تهتم الحكومة الفيدرالية بمقتل سيدة عجوز من "كوينز"؟

Aslında yedeğim Seul'den Yaşlı bir kadındı.
فى الواقع الشخص الإحتياطى كان سيدة عجوز من "سيول"

Sen, Newark'ta yaşayan, örgü örüp, marmelat pişiren, telefonlar eden, Yaşlı bir kadınsın, daha fazlası değil!
أنت عجوز من نيوارك تنسجين, تصنعين المربى تتحدثين في الهاتف, هذا كل شيء

Yaşlı bir adamı yürüyüş değneğinden ayırmazsın sen.
لا, أنت لن تحرم رجل عجوز من عصاه التي يتكئ عليها

Yaşlı bir adamı bastonundan da mı edeceksiniz.
لا, أنت لن تحرم رجل عجوز من عصاه التي يتكئ عليها

Nereye varmak istediğinizi anlamadım. Köyde çalışan Yaşlı bir gündelikçiydi.
لا اعلم بالضبط الى ما ترمى اليه لقد كانت مجرد خادمة عجوز من القرية

Cybelle, Yaşlı bir Fae zehirlenmiş, ve korumam Petros onu geçen gece
سيبل عجوز من الفاي تم تسميمه والبارحة حارسي الشخصي بيتروس وجد

Gelip yanımızda kalması ve bütün gün eğitim setlerini yaptığımı kontrol etmesi için Perth'ten Yaşlı bir kadın tuttu.
وقد استأجر امرأة عجوز من بيرث لتأتي وتعيش معنا والتأكد من أني أقوم بكل فروضي الدراسية

Yaşlı bir kadını balkondan atan birisini mi arıyoruz?
اذن نحن نبحث عن شخص القى سيدة عجوز من الشرفة؟

Arabanın ilk sahibi, Beverly Hills'den arabayı çok dikkatli süren küçük, Yaşlı bir bayan.
صاحبة السيارة عجوز من "بيفرلي هيلز" كانت تعتني بالسيارة جيداً

Coloradolu Yaşlı bir kapı görevlisi vardı.
كان هناك بواب عجوز من كولورادو.

Mumbai'den Yaşlı bir adam aradı efendim.
وقد دعا رجل عجوز من مومباي.