Hayatın uzun vadeli eğilimlerine bakıp evrim ne istiyor diye sorarsak, birkaç şey görebiliriz. | TED | وإذا أخذنا الإتجاه ذا المدى البعيد للحياة، إن بدأنا بالقول، ماذا يريد التطوّر؟ هناك عدة أشياء سنراها. |
Bu ilk yılda birkaç şey fark ettim. | TED | وفي خلال السنة الأولى بدأت أدرك عدة أشياء |
Bize bir çok şey söyleyebilirdiniz ama kürtaj yaptırmamızı söylediniz, değil mi? | Open Subtitles | كان بإمكانك قول عدة أشياء لكنك أخبرتنا بأن نختار الإجهاض, صحيح ؟ |
Zor durumdaki dölütün başına bir çok şey gelebilir. | Open Subtitles | من اليهود في هذا التشبيه؟ تحدث عدة أشياء للجنين المتضرر |
Bay Ross ayrıca çoğumuza Birçok şey öğretti, Cesar Chavez ve diğer birçok gönüllülere de dahil. | TED | حسنًا، علمنا السيد روس أيضًا عدة أشياء أخرى، بما في ذلك القيصر تشافيز والعديد من المتطوعين الآخرين. |
Başıma gelen Birçok şeyi New York hayatının normal bir parçası olarak görüyordum. | Open Subtitles | حدثت لي عدة أشياء كنت أعتبرها جزء طبيعي للعيش في مدينة نيويورك |
Dezenfekte edip ölü dokuyu yapmak için birkaç şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأحتاج إلى عدة أشياء للتعقيم والكي |
Şimdi ise sadece bir kaç şey söyleyip sonra seks ve aşka döneceğim. | TED | ولكني فقط أذكر عدة أشياء ثم أعود إلى الجنس و الحب |
Ama eğer avukatınız olacaksam, hâlâ bana hiç bir anlam ifade etmeyen bilmem gereken birkaç şey var. | Open Subtitles | لكن إذا كنت سأصبح المحامى الخاص بك هناك عدة أشياء يجب أن أعرفها والتى مازالت لا تعقل بالنسبة لى |
aslında bana birkaç şey söyledi, ama bir kardeşi olduğunu belirtmedi. | Open Subtitles | لقد أخبرنى عدة أشياء لكنه لم يذكر شيئاً عن أخاه |
Konuşmamız gereken birkaç şey var. | Open Subtitles | يبدو أنه أمامنا عدة أشياء يجب أن نناقشها |
Şimdi, asıl terk etme eyleminden önce, dikkate almanı gerektirecek birkaç şey daha var. | Open Subtitles | الآن قبل أن تتركها هناك عدة أشياء يجب أن تضعها في الأعتبار |
Belki görmemem gereken çok şey gördüm ama bu sayede hızlı büyüdüm. | Open Subtitles | رأيت عدة أشياء ربما كان على أن لا أراها ساعدنى فى أن أنضج بسرعة |
Woodlands Academy'nin en popüler kızlarından bir olan Dylan Schoenfield'a göre, çok şey demektir. | Open Subtitles | تقول ديلان شونفيلد أحدى أشهر الفتيات فيأكاديميةوودلاند، انها عدة أشياء |
Helheim'da, farkında olman gereken bir çok şey var, Ama bir şeyden kaçınamazsın. | Open Subtitles | في "هيلهايم" ثمة عدة أشياء يجب تحذر منها لكن لا أحد يُمكنه تجنبها. |
Birçok şey olabilir. Bazısı tedavi edilebilir. Bazıları ise daha ciddi. | Open Subtitles | قد تكون عدة أشياء بعضها قابل للعلاج و أخرى خطيرة |
Birçok şey hakkında şaka yapabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع إلقاء النكت حول عدة أشياء |
Birçok şeyi farklı gösterebilirim. Pudingi gösteremem. | Open Subtitles | يمكنني صنع عدة أشياء, لكن لا يمكنني صنع الـ(بودينغ) |
Bunu yapmak için birkaç şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | وكي نفعل هذا، سوف نحتاج عدة أشياء |
Kontrol etmemiz gereken bir kaç şey var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه أمامنا عدة أشياء يجب أن نناقشها |