"عدد" - Traduction Arabe en Turc

    • tane
        
    • sayısı
        
    • numara
        
    • daha
        
    • sürü
        
    • sayısını
        
    • çok
        
    • numarası
        
    • numaralı
        
    • birçok
        
    • bazı
        
    • rakam
        
    • birkaç
        
    • sayısına
        
    • az
        
    Dışarıda daha keşfedemediğimiz kaç tane kritik ilişkimiz var acaba? TED كم عدد العلاقات الخطيرة المتواجدة هناك والتي لم نكتشفها بعد؟
    Bir iyondaki net yük iyondaki proton sayısı eksi elektron sayısına eşittir TED صافي الشحنة في الأيون يساوي عدد البروتونات في الأيون ناقص عدد الالكترونات.
    Ölmeden 36 saat öncesi içerisinde 212'li bir numara ile düzinelerce kez konuşmuş. Open Subtitles ولاحظت عشرات المكالمات من وإلى عدد 212 في غضون 36 ساعة من وفاته.
    her geçen gün daha çok sayıda hastaya takılıyorlar. Hala klinik deney aşamasındalar ama, bunları rutin olarak kullandığınızı hayal edin, TED و يستفيد منها عدد أكثر فأكثر من المرضى. هي لا زالت قيد التجارب السريرية ، لكن تخيلوا حين نتمكن من توصيلها،
    Bu, bir sürü video oyununda görülen şehvetli dişi karakter. Open Subtitles مولدر، تلك أيّ ثعلبة شهوانية خارج أيّ عدد ألعاب الفيديو.
    Birinci hedefimiz, yapay zekâ algoritmalarını eğitmek için gereken görüntü sayısını azaltmaktı. TED الهدف الأول كان تقليص عدد الصور الطبية المطلوبة لتدريب خوارزميات الذكاء الاصطناعي.
    Her bir ölçü çizgisindeki nota numarası değişse de ölçü çizgisindeki toplam tempo numarası değişmedi. TED لاحظ بأنه رغم أن عدد النغمات في كل مازورة قد اختلف، إلا أن عدد العدات في كل مازورة لم يتغير.
    Ama, azalan nüfusun getireceği en az iki tane faydalı ekonomik etki var. TED لكن عدد السكان المتناقص سيشهد على الأقل أثنين من الآثار الإقتصادية المفيدة جداً
    Duvardaki 36 şişe biradan, bir tane alırsın ve etrafından geçersin. Open Subtitles عدد 36 زجاجة على الحائط أنزل واحده و مررها على الجميع
    Duvardaki 35 şişe biradan, bir tane alırsın ve etrafından geçersin. Open Subtitles عدد 35 زجاجة على الحائط أنزل واحده و مررها على الجميع
    Kütüphane görevlileri için uygun iş sayısı 1957'den sonra oldukça arttı. TED أن عدد الوظائف لأمناء المكتبات تزايد لوقت طويل بعد عام 1957
    Nöronlar çok fazla enerji harcadığı için vücut büyüklüğü ile nöron sayısı arasında bir seçim olması gerektiğini bulduk. TED و الذي وجدناه هو أن بسبب تكلفة الخلايا العصبية المرتفعة، هناك تقايض بين حجم الجسم و عدد الخلايا العصبية.
    Orkestra için 'kör seçim' başladığından beri orkestralardaki kadın sayısı 5 kat arttı. TED عندما بدأت تجربة أداء الأوكسترا العمياء، ارتفع عدد النساء في الأوكسترا بمقدار خمسة.
    daha sonra bir noktada beş numara da işe karıştı. Open Subtitles الحق، وبعد ذلك في مرحلة ما، عدد خمسة حصلت المعنيين.
    Bir numaralı erkeğine, iki numara da olduğunu hatırlatmak için mi? Open Subtitles فقط لتذكير الولد الأول بأن هناك عدد إثنان؟
    Amerika'da bir çok eyalette bundan daha az insan var. TED الكثير من الولايات في أمريكا لديها عدد أقل من الساكنة.
    Her yıl bir dizi aptal davranışta bulunan bir sürü insanı öldürüyorlar. Open Subtitles في كل سنة يقومون بقتل عدد من الناس قاموا ببضعة أمور خرقاء
    Bu, okula gitmeyi başarıp onun gibi hayatını garantileyebilen kızların sayısını katlıyor. TED وهذا ضاعف عدد الفتيات في المدارس وفي تأمين سبل العيش كما فعلت.
    Hepsini bilmeniz gerekiyor ayrıca her birinin yaşadığı yerin bir numarası var. Open Subtitles يجب أن تعرف كل منهم، و وكل مكان يعيشون لديها عدد.
    İki numaralı emir: "Güneş için yapabileceğim hiçbir şey yok. " Open Subtitles عدد الوصية الثانية: لا يوجد شيء يمكنني القيام به حول الشمس.
    Ve programın en vurucu noktası birçok şey öğrenmiş olmamızdı. TED وما يميز هذا البرنامج هو أننا تعلمنا عدد من الأشياء.
    Örneğin, insan sayısının çok daha az olmasının gezegen için, Gaia için daha iyi olacağını düşünen bazı aşırı çevreciler var. TED وعلى سبيل المثال يوجد عدد من المتعصبين للبيئة يعتقدون أنه سيكون من الأفضل لكوكبنا، لو كان هنالك عدد سكان أقل بكثير.
    dediğini hatırlıyorum. Türkiye'de şuan bütün mültecileri saydığınızda iki milyon üç yüz bin ya da buna yakın bir rakam var. TED ولكن تحتوي تركيا حاليا على ما يقارب 2مليون و300 ألف شخص أو شيء من هذا القبيل، إذا قمت بحساب عدد اللاجئين.
    İsterseniz bunun nasıl faydalı bir şekilde çalıştığına dair birkaç örnek vereyim. TED دعونى أقدم لكم عدد من الأمثلة حول كيفية عمل ذلك بشكل إيجابى.
    Üniversiteler imtiyaz ve tanıtım sistemlerini akademisyenlerin yayın sayısına göre inşa ederler. TED يعتمد نظام الجامعات في التوظيف والترقية على عدد مرات النشر لهذا الباحث.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus