Kuantum mekaniği sınırsız sayıda evren olduğunu farzediyor ki bu da bu konuşmayı yapan benden ve beni dinleyen senden sonsuz sayıda var demek oluyor. | Open Subtitles | ميكانيكا الكم نظريته أن هناك عدد غير محدود من الأكوان، مما يعني ان هناك جعل هذا الحديث كمية فوضي لا حصر لها |
Ve dilbilgisi inanılmaz güçlü. Çünkü dilbilgisi, dilin öyle bir bileşeni ki, onun sayesinde sonlu sayıdaki sözcüklerimizle sonsuz miktarda bilgi iletebiliyoruz, sonsuz miktarda düşünce. | TED | والنحو له قوة رهيبة، ولأن النحو هو أحد مكونات اللغة التي تأخذ العدد المحدود من المفردات التي نعرفها وتحولها إلى عدد غير محدود من المعلومات والجمل، وعدد غير محدود من الأفكار. |
Buna rağmen, sadece birkaç örnek görüyoruz ve bu nedenle bizim teleskop ölçümlerimiz ile tam olarak tutarlı sonsuz sayıda olası resim var. | TED | ولكننا نقدر أن نرى بعض النماذج ولهذا السبب يوجد عدد غير محدود من الصور المحتملة التي يمكن أن تكون متوافقة تمامًا مع قياسات التليسكوبات لدينا. |
Diyeceğim o ki, burada keşfedebileceğimiz sınırsız sayıda dünya olacak. | TED | فالحقيقة سيكون لدينا عدد غير محدود من العوالم يمكن أن تكتشف هنا، الان سنذهب إلى المستقبل، |
Teleskobumuzun ölçümlerini mükemmel şekilde açıklayan sonsuz sayıda resim olduğundan bir şekilde bunların arasından seçim yapmak zorundayız.. | TED | بما أنه يوجد عدد غير محدود من الصور الممكنة التي يمكن أن تشرح بامتياز قياسات التيليسكوبات، إلا أننا يجب أن نختار من بينها بطريقة ما. |
ELT'nin silahları ve sınırsız sayıda fakir, cahil askerleri vardı. | Open Subtitles | مجموعة (إي إل تي)، لديهم الأسلحة و عدد غير محدود من الجنود الفقراء الأُمّيينِ |