"عدم وجود" - Traduction Arabe en Turc

• olmayan
• olmadan
• olmadığından
• olmadığına
• olmamasından
• olmamasına
• yoksa
• yokken
• olmamasını
• olmadığı için
• var mı
• olmasa
• yokluğu
• olmayışı
• eksikliği

Tarafsız birini, ne Al'a ne de bana sadık olmayan birini...
شخص محايد، مع عدم وجود المزيد من الولاء للشركة من لي.

Bir organizasyona sahip olmayan Devlet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bazı şeyleri elde edemeyecegini bilerek degil ne yapılması gerektigini biliyordu.
ومع عدم وجود التنظيم الكافي وعلمه بأن وزارة الخارجية لم تستطع تنفيذ أمور كان هو يعلم ،جيدًا أنه لابد من تنفيذها

Siwa, hiçbir ışık kaynağı olmadan da, gökyüzüne baktığınızda doğal ışık kaynağı olmayan harika yerlerden biridir harika bir duvar süsü görebileceğiniz o harika yerlerden biridir.
مع عدم وجود مصدر الضوء الطبيعي ، سيوا هي أحد هذه الأماكن المدهشة عندما تنظر تجد نسيج متكامل.

İntestinal daralma olmadığından emin olmak için baryum lavmanı yapmamız gerek.
علينا أن نحقنها شرجياً بالباريوم لنتأكد من عدم وجود تضييق داخلي

- Kesik yerinde kan olmadığına göre bacak ölümden sonra kesilmiş.
حسنا مع عدم وجود الاقمشة الطبية حول منطقة الجرح كنت سأقول

Beş günde hiç fren valfi olmamasından olayı tamamen atlatmaya.
من عدم وجود صمامات كبح إلى إستعادة تامة في خمسة أيام.

Olay mahallinde kan olmamasına rağmen, hayvanlarda aşırı miktarda kan kaybı var.
و هناك فقد كبير من الدماء مع عدم وجود آثار دماء فى ساحة الجريمة

Bende hiç ipucu ve kanıt olmayan bir cinayet var.
لدي قضية قتل هنا مع عدم وجود وصلات وأي دليل

Ve bunu görebilirsiniz de, dil kazanımının henüz başındaki gelişmekte olan bir toplumda dile sahip olmamak kanatları olmayan bir kuş gibi olmak demektir.
وبإمكانك أن تروا أنه، في مجتمع نامي كانت تلك البداية للحصول على لغة، عدم وجود لغة كان ليكون أشبه بالطائر بلا أجنحة.

Bu uğursuz başlangıçla Golding’in anlatımı, yetişkin otoritesi olmadan iş birliğinin nasıl mahvolduğunu açığa çıkarır.
من هذه البدايات المشؤومة، يكشف سرد غولدنغ مدى سرعتهم في التعاون في ظل عدم وجود سلطة من الكبار.

Sabıkamız ve peşimizde kimse olmadan.
مع عدم وجود أى سوابق وبدون مطاردة من أحد ؟

İç kanama olmadığından emin olmak için birkaç test yapmak istiyorum.
أودّ أن أقوم ببعض الفحوصات لأتأكد من عدم وجود نزيف داخلي

Ancak iş, sadece çocuk işçi olmadığından emin olmak kadar kolay değil.
لكنه ليس من السهل التحقق من عدم وجود عمالة أطفال.

Orada hiçbir şey olmadığına emininim. Kamera yok, hiçbir şey yok.
وتأكدت من عدم وجود شيء بها لا كاميرات ولا أي شيء

Ama senin resmin yoktu. Seni resminin olmamasından tanıdım.
صورتك لم تكن موجوده لذا عرفتك من عدم وجود صورتك معنا

Zaten tek yaptığınız tatil. Hiçbir şeyden haberiniz olmamasına şaşmamalı. Nereye gidiyorsun?
لماذا تأخذون عطلاً دائماً أنا لا أستغرب عدم وجود أي فكرة لديكم عن أي شيء

Eğer elinizde bu yoksa, ekonomik durgunluk tehlikesiyle veya belki de azalan ekonomik helezonla karşı karşıyasınızdır çünkü üretilen ürün ve servisleri satın alabilecek yeterli tüketiciye sahip değilsinizdir.
إن لم يكن لديك ذلك، فستكون عرضةً للركود الاقتصادي، أو ربما حتى الدخول في دوامة الانخفاض الاقتصادي، بسبب عدم وجود مستهلكين بشكلٍ كافٍ لشراء المنتجات والخدمات التي يتم إنتاجها.

Belki de ortada savaş yokken ön cephede bana ne gezdiğini söylemek istersin.
ربما توّد أن تخبرنى عمّ تفعله هنا فى الخط الامامى مع عدم وجود معركة

Kafayı yemesi, üstünde bir damla kan olmamasını açıklamıyor ama.
تصرفه بجنون لا يفسر عدم وجود بقع دم في ملابسه

Ben erkekler takımında oynarken kendisine göre bir takım olmadığı için sürekli ağlardı.
عندما كنت ألعب في فريق الرجال كانت تنتحب بسبب عدم وجود فريق للفتيات

Ayrıca asansör kamera görüntülerini de alacağız. Bakalım davetsiz misafirler de var mı?
سنقوم أيضاً بسحب لقطات المصعد للتأكّد من عدم وجود أيّ ضيوف غير مدعوّين.

Bu iddiaların herhangi birini destekleyecek kanıt olmasa da cadı inancı yaygınlaştı.
على الرغم من عدم وجود الدليل الذي يدعم أيٍّ من هذه الادّعاءات، إلّا أنّ التصديق بالساحرات انتشر بشكلٍ كبير.

Bileklerdeki belirgin çürüklerin yokluğu... ellerin öldükten sonra... bağlandığını gösteriyor.
عدم وجود كدمة واضحة على المعصمين يدل على أنّ يديه كانت موثوقة بعد الوفاة

Şey, görebildiğimiz kadarıyla vücudunda hiç kıl olmayışı dışında, durumu normalden iyi, hatta çok iyi.
وبغض النظر عن عدم وجود أي أو جميع شعر الجسم وبرغم من كونها حالة غير مألوفة وفريدة من نوعها

Araştırmaya göre bu çaresizliği öngören şey mutluluğun eksikliği değil.
ووفقاً البحث، ما يسبب هذا اليأس ليس عدم وجود السعادة