Üstelik baş düşmanın başka bir kıtadayken? | Open Subtitles | بينما عدوكِ الحقيقي، في قارة أخرى هل كان ذلك خياراً، قمتِ به أنتِ؟ |
O senin düşmanın. Acı çekmenin nedeni. | Open Subtitles | أنه عدوكِ, الذي سبب معناتك |
Tek düşmanın, korku. | Open Subtitles | عدوكِ الوحيد هو الخوف. |
- Ben senin hasmınım! - Kanımı arzuluyor. | Open Subtitles | ـ أنا عدوكِ ـ أنها تريد دمائي |
Düşmanının kemiklerinin 1,5 tonluk Detroit çeliği altındaki kırılma sesini duymadıysan yaşamamışsındır. | Open Subtitles | لن تجربي العيش حتى تسمعين عظام عدوكِ تتحطم على إسفلتِ ديترويت |
Düşmanınız size merhamet etmeyecek. | Open Subtitles | لن يظهر لكِ عدوكِ أيّ رحمة. |
Ben senin düşmanın değilim., Daisy. | Open Subtitles | أنا لسـُـت عدوكِ , دايزي |
Molly, ben düşmanın değilim. | Open Subtitles | -مولي"، لست عدوكِ هنا" |
Molly, ben düşmanın değilim. | Open Subtitles | -مولي"، لست عدوكِ هنا" |
- Ben düşmanın değilim. | Open Subtitles | انا لست عدوكِ |
Senin can düşmanın, | Open Subtitles | عدوكِ اللدود، |
- düşmanın değilim, Charlie. | Open Subtitles | أنا لست عدوكِ (تشارلي) |
Ben düşmanın değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ عدوكِ |
Düşmanınız bunu Leydi Pole'a götürmem için vermiş bana. | Open Subtitles | عدوكِ أراد أن يُرسل ذلك إلي السيدة (بول). |