"عدوه" - Traduction Arabe en Turc

    • düşmanı
        
    • düşman
        
    • düşmanının
        
    • düşmanını
        
    • düşmanına
        
    • düşmanıyla
        
    • düşmanın
        
    • düşmanlarının
        
    • düşmanıyım
        
    İyi savunma yapan birinin düşmanı da neye saldıracağını bilemez. Open Subtitles مع شخص جيد في الدفاع، عدوه لن يعلم من يهاجم.
    Sonuç olarak, başkanın dostu veya düşmanı olmak arasında seçim yapmak gerekse, düşmanı olmayı tercih ederim. TED في النهاية، إذا كان يجب عليّ أن أختار بين أن أكون صديق الرئيس أو عدوه، أفضل أن أكون عدوه.
    Bir savaşçı, diğer bir savaşçıya saygı duyar, düşman olsalar bile. Open Subtitles المحارب يحترم المحارب الآخر ، حتى لو كان عدوه
    Adamın aklı kendine düşman olur mu? Open Subtitles اطلب النصيحة ، هل يستطيع أي شخص ان يختار عدوه بنفسه؟
    En son savaşta, generalin biri, düşmanının resmini duvara asmıştı. Open Subtitles في الحرب الأخيرة، قد يعلق جنرال صورة عدوه على الحائط
    Bugün en güçlü sizsiniz. Ama bir insan, düşmanını asla umutsuzluğa sevk etmemeli, Open Subtitles إنك كذلك اليوم، لكن على المرء ألا يدفع عدوه لليأس،
    Sultan Şehriyar düşmanına sürpriz bir baskın planlamıştı. Open Subtitles السلطان شهريار كان يخطط فى مباغتة عدوه عن طريق المفاجأه
    Böylece zaman senin dostun, onunsa düşmanı olacak. Open Subtitles و أفقده توازنه, وهذا ما سيجعل الوقت صديقك و عدوه
    düşmanı alt etmek için onu tanıman gerektiğini söyledin. Open Subtitles قلت بأن من يريد هزم عدوه يجب ان يكون ملمٌ به
    Ve artık Ghost'un arkadaşlarına nasıl davrandığını öğrendikten sonra o hâlâ buralardayken düşmanı olmanın daha iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles والآن بما أننى أعلم كيق يُعامل جوست أصدقائه أفكر بأنه رُبما من الأفضل أن أكون عدوه بينما مايزال يتجول بالخارج
    İyi saldırı yapan birinin düşmanı neyi savunacağını bilemez. Open Subtitles مع شخص جيد في الهجوم، عدوه لن يعلم ما يجبُ أن يُدافعَ عنه.
    Başka bir deyişle, denizcinin savaş kazanmak için yapması gereken şey politikacıları gazlamak ve düşmanı yok etmek hariç gerisini boş vermek. Open Subtitles بمعنى أخر ، الجندي الذي ...يريد الفوز بالحرب هو الذي يقطع علاقته بالسياسة و يتجاهل كل شئ عدا أن يدمر عدوه
    ...burada milyonlarca yabancı yaşıyor ve birçoğu birleşik devletleri kendine düşman görüyor... Open Subtitles عشرات الملايين من الأجانب يعيشون داخل حدودنا.. و بعض هؤلاء يعتبر الولايات المتحدة عدوه.
    O bir prensesle evlenecek, düşman kampından yol kenarında yalvarırken bulduğu birileriyle değil. Open Subtitles سيتزوج أميرة، ليس أحد العامة من أنصار عدوه والتي وجدها تتوسل إليه على جانب الطريق.
    Ofise ilk adım attığımda düşman kazanacak değilim. Open Subtitles ولا أدخل إلى المكتب ومن ثم أحصل على عدوه فوراً
    Bu bilgisayar da düşmanının annesini öldürerek kazanabileceğini düşünüyor. Open Subtitles وهذا الكومبيوتر يظن بأنه يستطيع أن يفوز بواسطة قتله لأم عدوه
    Sen zehiri kendi kadehine mi yoksa düşmanının kadehine koyacak cinste bir adam mısın? Open Subtitles الذين يضعون السم فى كأسه .. أو كأس عدوه ؟
    Bazıları da Hub, yaşamasına izin verdiği için şeyhin şerefli şeyi yapıp düşmanının yaşamasına izin verdiğini söyler. Open Subtitles وآخرون يقولون لأن هب لم يقتله والشيخ تصرف بشرف وترك عدوه ليعيش
    Bir savaşçı yemeli, ki güçlü olup düşmanını öldürsün. Open Subtitles و المحارب يجب أن يأكل ، ليكون قويا لقتل عدوه
    İyi bir hacker ise karşındakini kendi düşmanına çevirir. Open Subtitles اما المخترق الجيد سيخترق جهاز عدوه أو عدوته فقط
    En büyük düşmanıyla karşı karşıya bıraktım. Open Subtitles الذي وقع بين براثن عدوه اللدود
    Eğer başkalarını daha az suçlamış olsaydı asıl düşmanın kendisi olduğunun farkına varırdı. Open Subtitles لو قضيت وقت قليلا في ملامتهم لأدرك أنه عدوه الأصلي هي نفسه
    düşmanlarının evinde, saniyede 50 kalp atışıyla oldukça telaşsız. Open Subtitles هدوء في عرين عدوه بمعدل نبضات القلب تصل للـ50
    Rahip söylediğin gibi Sodan'ı yanıltacaksa onun düşmanıyım. Open Subtitles إذا كان الراهب ينوي تضليل محاربي الـ((سودان)) كما قلت.. فأن عدوه إذاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus