Baba bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama senin arabanı sürmeyi istemiyorum. | Open Subtitles | أجهل كيف أقول الآتي ولكني لا أريد قيادة عربتك. |
Sana inansam bile, arabanı yanında ayırmamak senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | حتى لو صدقتك قد كانت مسئوليتك أن تجعل عربتك معك |
Şimdiye kadar çoktan kendi Arabana terfi etmiş olman gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجدر بك أن ترتقي لتكون لك عربتك الخاصة الآن |
arabanızı çekmek için biraz ufak ama. | Open Subtitles | انها أصغر من أن تستطيع جر عربتك |
Araban hazır, neden hale içinde değilsin? | Open Subtitles | عربتك ِ جاهزة لماذا أنت ِ لست فيها ؟ |
Yarım mil uzunluktaki yürüyüş kumsalın iki ucundan da bazı insanlar için uzun olabilir, ancak Arabanız olabildiğince çok insana ulaşır. | TED | إن سير مسافة نصف ميل قد تكون بعيدة لبعض الزبائن خاصة المتواجدين على أطراف الشاطىء , ولكن عربتك سوف تخدم أكبر عدد ممكن من الزبائن |
arabanı eve getirdim ve sana yiyecek aldım. | Open Subtitles | لقد أحضرت عربتك الى المنزل وأحضرت لك بعض الطعام |
Şimdi küçük el arabanı al ve banka hesabı olan başka bir hastaya yaltaklan. | Open Subtitles | الآن، خذ عربتك الصغيرة واذهب لخداع مرضى آخرين بحساب في المصرف |
Dostum, tüm gece boyunca arabanı izinsiz kullandığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر على نشل عربتك الليلة الماضية يا صاح |
arabanı eve kadar götürebilirim. | Open Subtitles | بوسعي أخذ أشياء عربتك إلى المنزل في الأعلى. |
Geçen gün arabanı getirdiğimde içinden ilaç alırken kazara karının fotoğraflarını görmüştüm. | Open Subtitles | عندما تفقدت عربتك في ذلك اليوم من أجل إحضار دواءك، رأيت بعض الصور لزوجتك بالصدفة |
Arabana bir göz atıp neler taşıdığına bakmak. | Open Subtitles | أن ألقي نظرة على عربتك و محتوياتها و أرى ما لديك من أمتعة |
Arabana yapılan saldırı maalesef ki buraya gelişini tam bir dramaya çevirdi. | Open Subtitles | الهجوم على عربتك من المؤسف حدوث ذلك نجاتك انشأت بعض الدراما |
Bu kadar önemli olan ne? arabanızı bulduğumuzu söylemek istedik sahip. | Open Subtitles | حسناً يا سيدي، لقد عثرنا للتو على عربتك |
arabanızı onarıyor fakat kalbim çok kırık. | Open Subtitles | يصلح عربتك لكن يكسر قلبى |
Araban seni bekliyor. | Open Subtitles | عربتك في انتظارك |
Sefil Araban nerede? | Open Subtitles | أين عربتك الفاشلة؟ |
- Arabanız sizi bekliyor. | Open Subtitles | توماس، أنت هنا عربتك فى الإنتظار |
Evet, bayan, Arabanız bekliyor. | Open Subtitles | الآن ياسيدتي.. عربتك في انتظارك |
Senin vagonun olduğunu bilmiyordum. Ben burada bayağı eğleniyorum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنها عربتك أقضي وقتاً جميلاً هنا |
Kendi vagonunu ister Andy ve haremi trenine takarsın, ...istersen de kaçak bir şekilde Stevie'yi tek başına büyütürsün. | Open Subtitles | إما أن تَصِلي عربتك (بقطار (أندي) و (فمكا أو تربي (ستيفي) لوحدك و أنتِ هاربة |
Bu sizin aracınız mı, bayan? | Open Subtitles | معذره هل هذة عربتك ؟ |
Nassau Bölgesi Okul Asma Bölümü. Aracınıza el koyuyorum. | Open Subtitles | قسم مقاطعة ناسو من التغيب سوف اخذ عربتك |