Bak, aslında Çavuş benimle konuştu ve evet, ona bilgi vermem karşılığında bana para teklif etti ama böyle bir şey yapacağımı düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أسمع، الحيقية هي أن الرَقِيب تحدث إلي، و، أجل، هو عرضَ عليّ المال لأزوده بمعلومات، |
Pozisyon açıIınca, Jake bana tam mesaili bir iş teklif etti. | Open Subtitles | والعمل مع هؤلاء الأطفال عندما إفتتحت المؤسسة جايك" عرضَ عليَ عملاً بدوامٍ كامل" |
Ortağı olmamı teklif etti. | Open Subtitles | عرضَ أن يجعلنى شريكاً |
Para ödemeyi onun teklif ettiğini söylüyorsun. Sana başka bir şey önerdi mi? | Open Subtitles | قُلتِ أنهُ عرضَ عليكِ نقوداً هل عرَضَ عليكِ شيئاً آخَر؟ |
- Çocuklara bakmayı sen önerdin. - Ben önermedim, Jo önerdi. | Open Subtitles | ـ أنتَ من عرضَ ـ لا لم أفعل، هي من عرضت |
Hindley bana bir oda teklif etti, onu alacağım. | Open Subtitles | هيندلي عرضَ عليَ غرفة، سأخذها |
Ben Diamond, Stevie'e 100.000 dolarlık kefalet parası teklif etti. | Open Subtitles | لقد عرضَ (بين دايمن) الدفعة الأولى للكفالة 100 ألف دولار، على(ستيفي) |
Ama Mike, Gallo'ya tahliyesini teklif etti. | Open Subtitles | لكن (مايّك)عرضَ على قالو)الإطلاق السرّاح المشروط) |
Tamamen birlikte hareket etmeyi önerdi. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد عرضَ علي تعاون كامل |
- Elias bana anlaşma önerdi. | Open Subtitles | واشٍ! عرضَ (إلاياس) عليّ اتّفاقًا. |