"عرض البحر" - Traduction Arabe en Turc

    • denizde
        
    • denize
        
    • denizin
        
    • denizdeki
        
    • denizdeyken
        
    Ve denizde 7 hafta geçtiği zaman..., ...sadece hayatta kaldığı için minnettar olacaktır. Open Subtitles ،وحينما تمر السبع أسابيع في عرض البحر فعليها أن تكون ممتنة لبقائها حيّة
    Denizciler daha insancıl koşullar için denizde isyan ettiklerinde, mürettebatı bu gençler beslemişti. TED عندما تمرد البحارة في عرض البحر رغبةً في تحسين الأوضاع الإنسانية, كانوا أولئك المراهقين الذين يطعمون الطاقم.
    Acaba bu tekne denize açılıncaya kadar burada saklanmamızın bir sakıncası var mı? Open Subtitles هل تمانعون إذا أختبئنا هنا حتى يكون هذا المركب فى عرض البحر ؟
    Eğer biraz bilgeysek onu denize fırlatıp atarız... Open Subtitles لو كنّا حُكماء لكنّا ألقيناه في عرض البحر
    denizin ortasındaki kayalıklarda yaşarız ve denizcilik yasalarına saygı duymalıyız. Open Subtitles نعيش على تكتل صخري مرجاني في عرض البحر وعلينا احترام قوانين البحر
    İyi niyetin bir göstergesi olarak seni ve aileni açık denizdeki parti platformumda, barbeküye davet ediyorum. Open Subtitles أدعوك أنت وعائلتك لحفل شواء على مسطح حفلاتي في عرض البحر
    Hayır yani, denizdeyken deniz mahsulü yenmez mi? Open Subtitles ونحن في عرض البحر. نحن بحاجة المأكولات البحرية.
    denizde selam vermediğimizi ona söyle. Open Subtitles هذا الكينز يضايقنى ذكره أننا لا نؤدى التحيه و نحن فى عرض البحر
    "Şu anda Almanlar denizde bulunan bir konvoya pike yaparak saldırıyor. Open Subtitles الأن تقوم القاذفات الأنقضاضيه الألمانيه بمهاجمة قافله فى عرض البحر
    Açık denizde balina avcılarına saldırıyorlar. Open Subtitles أولئك الناس الذين يهاجمون سفن صيد الحيتان في عرض البحر
    Düşünmek için denizde 3 haftam var. Open Subtitles سأبقى 3 أسابيع فى عرض البحر لأرسم صورة للأمر
    9 füze denizaltımız denizde, gerisi de sortiye hazırlanıyor. Open Subtitles تسع غواصات محملة بالصواريخ في عرض البحر والبقية تنتظر الأوامر
    Şimdi, gemi tam gaz denizde ilerliyor ve oraya gitmeyeceğiz. Open Subtitles هذه السفينة تجري بأقصى سرعة في عرض البحر ونحن لن نعود
    Beslenmek için bir kez daha açık denize gidecekleri için binlercesi ve mavi mao mao'lar akıntının dönmesini beklerler. Open Subtitles تتجمع هنا الآلاف من أسماك ديموزل و الماو ماو الزرقاء منتظرة عودة التيار، عندها تتجه معه إلى عرض البحر بحثاً عن الطعام.
    Nüfuz sahibi birkaç Venedikliyi toplayıp onları bir kuleye çıkardı ve yeni gözleyicisini denize çevirdi. Open Subtitles قام بإضافة اللمسات إليها وأخذها إلى أعلى البرج وجه المنظار الجديد نحو عرض البحر
    Yani katil, Adam'ın teknesinde saklanıp denize açılmasını beklemiş. Open Subtitles إذاً القاتل اختبأ في قارب آدم انتظر حتى يصبح آدم في عرض البحر
    Volkanik kalıntıları sürekli denize doğru itti. Open Subtitles واصلت تدفّقات الحمم البركانية قذف الحطام البركاني إلى عرض البحر
    Abinin gecenin bir yarısında beni tekneden denize atmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريد ان يقوم أخاك برمى من قارب فى عرض البحر
    denizin ortasında yüz fitlik vincin altında, deniz tabanına sekiz ton indirmeye çalışırken, bunun yerine sulu boya resim yapsaydım daha mı iyi olurdu diye düşünmeye başlıyorsunuz. TED عندما تكون في عرض البحر تحت رافعة ذات مئة قدم، محاولًا إنزال 8 أطنان إلى قاع البحر، تبدأ في التساؤل إن كان علي أن أرسم بالماء عوضًا عن كل هذا.
    Halka karışmacıları Karadeniz'de öğle vakti bir tekneye doldurup denizin ortasına bırakmaktan mutluluk duyarlar. Open Subtitles إنهم على أتم إستعداد لجمع التياريين... ووضعهم على طوف خشبي في عرض البحر الأسود في وضح النهار!
    denizdeki gemiler arasında savaş çıkabilir. Open Subtitles قد يكون هناك اشتباك بين السفن في عرض البحر
    Ayılar bizden 2,000 kat daha iyi koku alma duyusuna sahiptirler ve denizdeki avların kokusunu bile alabilirler. Open Subtitles تمتلك الدببة حاسة شم أفضل 2000 مرة من ما لدينا و تستطيع الكتشف عن الفريسةَ حتى في عرض البحر
    Bay Veidt, denizdeyken gemi güvenliğinin başında olabilirsiniz, ama karada hepimiz Fas'ın yasa ve geleneklerine bağlıyız. Open Subtitles سيد فيدت ربما قد تكون رئيس الأمن بينما تكون السفينة في عرض البحر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus