Kızgın olduğunu biliyordum ama ilişkimizin kurtarılmaya değip değmediğini görmek istiyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت بأنّه كان غاضب لكننّي أردت رؤية إذا كانت علاقتنا تساوي الإنقاذ |
Chungking'den ayrıldığım sırada, bir kuraklık olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عندما غادرت "تشونغ كينغ"، عرفت بأنّه كان هناك مجاعة. |
Birşeyler olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنّه كان شيءا. |
Evet, ama daha sonradan "Bossmen" adını alan Michigan'lı bir grubun elemanı olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | نعم، لكن هل عرفت بأنّه كان في مجموعة من "مشيجان" -وقبل ذلك كانت تدعى "بوسمان " |
-Burada olacağını biliyor muydun? | Open Subtitles | -هل عرفت بأنّه كان سيصبح هنا؟ |
Bunun bir hata olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنّه كان خطأ. |
Dışarıda olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | "عرفت بأنّه كان هناك" |