Şunu anlamalısınız ki, dokuzuncu yaşgününden itibaren, bildiği tek dünya, suçlular dünyası oldu. | TED | و بالرغم من ذلك، يجب عليكم أن تفهموا أنه منذ بلوغه التاسعة، البيئة الوحيدة التي عرفها هي بيئة العصابات. |
Safra taşları, kuyumculuktan bildiği döküm kurallarına uyuyordu. Bu kurallar, pek çok alanda katıları, yapısal benzerliklerinden tanımlamayı sağlar. | TED | خاضعة لمبادئ القولبة التي عرفها من صياغة الحلي، قواعد مفيدة في مختلف التخصصات لفهم المواد الصلبة بعلاقاتهم الهيكلية. |
Yakında bilinen en büyük romanı yazmayı bitirecekler. Bakalım. | Open Subtitles | قريباً سيكتبون أعظم رواية قد عرفها الإنسان |
Merhumu içimizden bazılarının çok iyi tanıdığı gerçeğinin cenaze törenine etki etmesine izin verilmeyecektir. | Open Subtitles | حقيقة أن بعضنا عرفها جيداً لا يمكن أن نتأثّر بعملية دفنها |
Adam, kadını Amerika'dan tanıyordu. Ona her şeyi vadetmişti. Evlilik, mevki. | Open Subtitles | لقد عرفها في الولايات المتحدة وعدها بكل شيء مثل الزواج والمنصب |
Evet, ben de bunu farkındayım, ve burada onu gerçekten tanıyan tek kişiyim. | Open Subtitles | أجل ، أنا على دراية بذلك، و انا الوحيد هنا ، الّذي عرفها بحقّ. |
İnsanoğlunun bildiği bütün böcekler beni ısırdı. | Open Subtitles | لقد تم عضى بواسط كل حشره عرفها الجنس البشرى |
Renksizdir, tatsızdır, sıvıda anında çözünür, ve insanoğlunun bildiği en kuvvetli zehirlerden biridir. | Open Subtitles | انها لا طعم لها تذوب فورا فى السوائل من بين كل السموم المهلكه التى عرفها الرجل |
Ve çocuk, ten renginden dolayı hayatta tek bildiği aileden alınıp yabancıların eline mi veriliyor? | Open Subtitles | وينزع الطفل حينئذٍ من العائلة الوحيدة التي عرفها لاستبدالها بعائلة غريبة جديدة |
Sınıfımızda birisi baş aşçıdır ve bu kişi size yemek pişirecek bir adamın bildiği en muhteşem yemeği. | Open Subtitles | شخص ما في صفنا طباخ بارع وهذا الشخص سوف يطبخ لكم افضل وجبة عرفها الرجل |
Yayılan toprakları bir düşünün bu insan medeniyetinin bildiği, bütün imparatorluklardan daha büyüktür. | Open Subtitles | تخيّل هذه الأراضي الشاسعة إنها أكبر من أي حضارة إنسانية عرفها العالم |
Son üç senedir bildiği tek ailesi biziz. | Open Subtitles | نحن العائلة الوحيدة التي عرفها طوال السنوات الثلاث الماضية. |
İnsanlar arasında bilinen en zor askeri eğitime katılmak için gönüllü oldunuz. | Open Subtitles | لقد تطوّعتم في أكثر التدريبات العسكريّة تكثيفاً عرفها الرجال. |
Dünyanın bilinen en büyük imparatorluğuydu. | Open Subtitles | كانت أعظم امبراطوريّة عرفها العالم يوماً. |
bu küçük cam parçasının altında bilinen güçlü maddenin oluştuğuna inanmak çok zor geliyor. | Open Subtitles | انه من الصعب الاعتقاد بأن تحت قطعة الزجاج الدقيقة هذه سنخلق واحدة من أقوى المواد التي عرفها الانسان |
Onu bir çok erkeğin tanıdığı gibi tanırdım. | Open Subtitles | عرفتها بنفس الطريقة التي عرفها الكثير من الرجال |
Eşiniz bana sizin, tanıdığı en güzel kadın olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | زوجك أخبرني أنك كنت أكثر إمرأة جمالا عرفها |
Bir gün fakat neden bir zebra, çizgilerini pek az tanıdığı bir çita için değiştirsin ki? | Open Subtitles | يوماً ما لكن لماذا الحمار الوحشي يغير جلده المخطط من اجل فهدة بالكاد عرفها |
Adam, kadını Amerika'dan tanıyordu. Ona her şeyi vadetmişti. Evlilik, mevki. | Open Subtitles | لقد عرفها في الولايات المتحدة وعدها بكل شيء مثل الزواج والمنصب |
Onu tanıyan herkesle konuşuyorlardır. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | يتحدثون إلى كل طالب عرفها على الأرجح ليس هناك ما يدعو إلى القلق |
İnsanlığın gördüğü en yüksek performanslı materyallerden birine bakıyor olacaksınız. | TED | سوف تشاهدون واحد من اكثر المواد عالية الاداء التي عرفها الانسان |
Dolabı o yaptığı için hemen onu fark eder. | Open Subtitles | و لأنه هو الذي عمل على تلك الخزنة عرفها فورا |