etnik yemekler yemek duyulmamış bir şeydi, kendiniz etnik değilseniz. | TED | الوجبات العرقية لم يُسمع بها إلا إذا كنت عرقياً. |
Afrika'da sıklıkla görüldüğü gibi bu çatışmanın etnik bir tarafı da vardı. | TED | و كان هناك وجها عرقياً لهذا الصراع كالمعتاد في إفريقيا. |
Köylerde etnik temizlik yaparken çok çok genç Müslüman kızlara tecavüz etmeye ve uzuvlarını kesmeye çok düşkündü. | Open Subtitles | و الذى لديه ولع كبير باغتصاب و و تشويه البنات المسلمات الصغيرات عندما كانوا يطهرون سكان القرى عرقياً |
Ve söylediklerinin büyük bir kısmı ırkçı ya da cinsiyetçi. | Open Subtitles | وأغلب تعليقاتك للأسف هي بشكلٍ واضحٍ متحيّزةٌ عرقياً أو جنسياً |
Farklı ırklardan öğrencilerin olduğu sınıf ve aktivitelere katılan gençlerin ırkçı önyargılarının azaldığına dair çalışmalar var. | TED | وهناك دراسات من خلالها المراهقين الذين يشاركون في فصول وأنشطة متاكملة عرقياً يخفضون التمييز العنصري لديهم. |
PV: Ve onun deneyimlerini öğrenmişken; geçmişimizdeki kara listelerin ve kanunlaşmış ırk ayrımlarının, yaşadığımız bugünde ırksal olarak bölünmüş çevreler yaratması hakkında konuşamazdık. | TED | بريا: عندما عَرَفنا قصته، لم نتكلم عن كيف الحد التعسفي والعزل القانوني لأجدادنا نتج عنه احياء متفرقة عرقياً اليوم. |
Bugün ırksal bilgi düzeyimizi yükseltmek, ırksal anlamda bilgili olmak ne demek yeniden tanımlamak için buradayız. | TED | اليوم، نحن هنا لتحسين معاييرنا فيما يتعلق بالثقافة العرقية، لإعادة تعريف معنى أن تكون مثقفاً عرقياً |
Ama menajerlerim daha etnik bir şeyin lazım olduğunu düşündü. | Open Subtitles | لكن وكلائي و أنا شعرنا أننا نحتاج الي شئ أكثر عرقياً |
Bahçıvanım. Böylece etnik çeşitlilik arz eder diye düşündüm. | Open Subtitles | إنه الحدائقي الخاص بي لقد ظننت أن بضمه سنري أن حزبنا غير متطرف عرقياً |
etnik olarak uygun çocukları bulabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الإتيان بصور أطفال مُطابقة عرقياً |
etnik bir uyum sağlanabilmesi için kıyı kesiminden başla. | Open Subtitles | سنحتاجُ تطابقاً عرقياً لذا إبدأ بالسواحل |
Taco aracı değildi ve bir aracı böyle etnik şekilde tanımlamam ırkçı bir davranıştı. | Open Subtitles | لم تكن شاحنة "تاكو" و كان من العنصري أن أرتجل مركبه محددة عرقياً |
Pittsburgh, Pennsylvania'da pek çok güvenli ve etnik olarak çeşitli mahalleler var. | Open Subtitles | (شين)! هناك العديد من الأحياء الآمنة و المتنوعة عرقياً في (بيتسبيرج) ، (بينسلفانيا) |
Pittsburgh'da pek çok güvenli ve etnik olarak çeşitli muhitler var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأحياء الآمنة و المتنوعة عرقياً في (بيتسبيرج) |
Güvenliğiniz için etnik temizlik yapıldı. | Open Subtitles | تم تطهيرهم عرقياً |
İdam cezasının etik olmaması gerçeğini değiştirmiyor, hatta ırkçı ve sosyoekonomik olarak kayırıldığını da. | Open Subtitles | هذا لا يُغير حقيقة كون عقوبة الإعدام غير أخلاقية دون ذكر ذلك بشكل عنصرى عرقياً من الناحية الإجتماعية الإقتصادية |
Onlar dindar, muhafazakar, cinsel ayrımcı, ırkçı Cumhuriyetçi Parti destekçisi, materyalist, narsis... | Open Subtitles | إنهم مُتدينون ، مُحافظون ، عُنصريون جنسياً ، عرقياً جمهوريون ، ماديون ، نرجسيون ، عُنصريون |
Tam da valilik için adaylığını koymasının arefesinde, ...ırkçı suç kovuşturmasının takibini yapmak Bir Eyalet Savcısının yararına olmaz mıydı? | Open Subtitles | لَكنَّه لَنْ يَكُونَ في إهتمام مُحامي الحالةَ لمُتَابَعَة a مَشْحُون عرقياً الإدّعاء عشية إعلانِه لa رَكضَ للحاكمِ؟ |
Bu bir ırk kavgası değil, bir gerçek araştırması. | Open Subtitles | هذا ليس تعصباً عرقياً لكنه يبحث عن الحقائق |
Neyse, size 1 Nisan şakalarının fiziksel açıdan güvenli, politik açıdan dengeli ve her ırk için anlaşılır olması gerektiğini hatırlatırım. | Open Subtitles | على كل حال , تذكروا ابقاء اي " كذبة آبريل " مزحه آمنة جسدياً ، متوازنة سياسياً ويمكن الوصول إليها عرقياً |