Neredeyse mutlak sıfıra kadar sistemlerimizi soğutuyoruz, deneylerimize vakumlarda devam ediyoruz, herhangi bir dış parazitten izole ediyoruz. | TED | نقوم بخفض حرارة النظام إلى الصفر المطلق، ونجري تجاربنا في الفراغات، ونحاول عزلها عن أي اضطراب خارجي. |
İnanıyorum ki, gerçekten sürdürülebilir evler ve şehirler inşa etmek ancak bu yapıları doğaya bağlamakla mümkündür, doğadan izole etmekle değil. | TED | وأعتقد أن الطريقة الوحيدة الممكنة لنا لتشييد منازل حقيقية ومدن مستدامة هو ربطها بالطبيعة ، لا عزلها منها. |
Eğer bunu izole edebilirlerse, onu ameliyat edebilirler. | Open Subtitles | إذا كان ممكناً عزلها فقد تكون قادرة على العمل |
Eğer herhangi çalınan dosya görürsen, oranın karantinaya alınmasını istiyorum. | Open Subtitles | وإن وجدت أيّاً من الملفات المسروقة أريد أن يتمّ عزلها |
Kalabalıkların karantinaya alınması gerekti ve ayaklanmalar patlak verdi. | TED | أعداد هائلة من البشر كان يجب عزلها في بعض المناطق، و اندلعت أعمال الشغب. |
Amerika'nın koyduğu ambargo Küba'yı diğer Latin Amerika ülkelerinden izole etmeyi başardı mı? | Open Subtitles | أنجح الحظر التجاري الذي ضربته الولايات المتحدة على كوبا في عزلها عن باقي دول أمريكا اللاتينية؟ |
Kadına kimsenin kurcalamamasını, kimsenin izole etmemesini, binadan çıkarılmamasını, yoksa tetikleyip kafasını omurgasından ayıracaklarını söylemişler. | Open Subtitles | لقد أخبروها، بأن أي شخصٍ يعبث به أي شخصٍ يحاول عزلها ويخرجها عن المبنى، يقدحون المُفجّر ويمزقون عمودها الفقري |
İzole edebilecek miyim bir bakalım. Biraz olsun netleşti. | Open Subtitles | إن كان بوسعي عزلها أو ربما تنظيفها قليلاً |
İzole edebilirsem ve aşıya bağlayabilirsem mikro toz formunu elde edebilirim. | Open Subtitles | اذا كنت استطيع عزلها ، وأنها تلتزم اللقاح وتشكيل مسحوق الصغير... |
Aslında geminin çok hassas sistemlerinden kasten izole edilmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوا وأنه تم عزلها عمداً من برامج السفينة الأكثر حساسية |
2008 yılında Nobel Kimya ödülü bir tür denizanasının biyolüminesans kimyasal tepkimelerinden izole edilmiş yeşil florasan bir molekülün icadına verildi. Bu buluş mikroskobun icadı kadar önemli sayılıyor, hücre biyolojisi ve genetik mühendisliğe etkisi onun kadar önemli olacak. | TED | في 2008، جائزة نوبل في الكيمياء منحت لعمل قام به حول جزئ يسمى بالبروتين الفلوري الاخضر، التي تم عزلها عن كيمياء الضوء الحيوي لقنديل بحر، ويعادل هذا اختراع المجهر، من حيث التاثير الذي لديه على بيولوجيا الخلية والهندسة الجينية |
Bu problemi izole etmek için ana bilgisayar bölümlerini kapamak gerekebilir. | Open Subtitles | قد يتطلب عزلها سد أقسام الحاسب الأساسية |
Onu ailesinden ve arkadaslarından izole ederek yapacak biri. | Open Subtitles | - زوي من خلال عزلها عن أصدقائها و عائلتها |
İzole edilmeleri gerekiyor sizinki gibi duvarla kaplanmalı. | Open Subtitles | ... هم بحاجة إلى عزلها أن تُحجب كما حُجب دماغكِ |
Radyoda duyduğuma göre, bütün bu sikik alan karantinaya alınmış. | Open Subtitles | يقول الراديو بأن المنطقة بأكملها قد تم عزلها |
Kanı, menenjit bulguları için olumlu çıkarsa onu karantinaya alabiliriz, sevgilisinden uzağa oraya bir sosyal hizmet görevlisi koyup belki hayatını kurtarırız. | Open Subtitles | لو عادت نتيجة فحص دمها بوجود إلتهاب السحايا بإمكاننا عزلها بعيداً عن حبيبها والاتصال بمشرف اجتماعي ربما سينقذها مما هي فيه |
O da karantinaya alındı ve enfeksiyon giderildi. | Open Subtitles | تم عزلها وتم احتواء الإنتان. |