"عسكرياً" - Traduction Arabe en Turc

• askeri
• asker
• askerî
• askerdi
• ordu

Onları suçlayamazsın, askeri mahkemeye gönderemezsin.
لن يمكنك أن تتهمهم أو تحاكمهم عسكرياً أو أي شيء

Çok gizli askeri bir uydu olabilir. O sinyaller Voyager'dan geliyor.
يمكن أن يكون هذا قمراً صناعياً عسكرياً سرياً هذه الإرساليات من الرحّالة

O adamlar ülkeleri için öldü, ve onlara adam gibi bir askeri cenaze töreni bile yapılmadı.
مات هؤلاء الجنود من أجل بلادهم ولم يدفنوا عسكرياً حتى

O, sorunlara nasıl başa çıkabileceğini bilen asker bir adamla evlendi.
تزوجت رحلاً عسكرياً و الذي يعرف كيف يتولى أموره

askerî mahkemeye çıkmış, kara borsada kâr etmeye çalıştığı için terhis edilmiş.
حُكمَ عسكرياً , سرح من الخدمة بشكل غير مشرف لأعمال بالسوق السوداء.

O bir askerdi ve savaşın içindeydi. Dahası gönüllü yazılmıştı.
كان عسكرياً بالحرب ماذا بعد, إنه مجند

Bu alan 24 saat askeri kordonda tutulacak.
أريد حصاراً عسكرياً حول تلك المنطقة طوال اليوم

1975 yılında bağımsızlıklarını kazandıklarından beri 3 askeri darbe oldu.
لقد انقلبوا 3 مرات عسكرياً منذ استقلالهم في عام 1975 تخميني

- Seçkin bir askeri geçmişin oldugunu biliyorum, Harold. 10.
أعرف بأن لديك سجلاً عسكرياً مميزاً يا هارولد مجموعة القوات الخاصة رقم 10

Sanırım seni askeri mahkemeye çıkartıp, müslüman sempatizanı diye fişleyecekler.
أعتقد أنك ستحاكم عسكرياً بسبب محبتك للمسلمين الذين تساندهم

askeri üniforma giyiyordu. Amerikan aksanlıydı.
كان يرتدي زياً عسكرياً ويتحدث بلكنة أمريكية

Yani Wraith'lere karşı askeri başarı kazandığınızı iddia ediyorsunuz?
اذن ، تدّعي بامتلاك نجاحاً عسكرياً ضدّ الأشباح؟

Tabii şifreleme askeri seviyede değilse.
شريطة أن يكون التشفير ليس عسكرياً أو أعظم

Düşmana karşı olan görevini ihmal etmek askeri bir suçtur.
يا إلهي، إن التقصير في الواجب أثناء مواجهة العدوّ يعدّ تمرداً عسكرياً

Sonra ordudan atılmam için askeri mahkemeye çıktım.
و لذلك قبلت بالتسريح العام بدلاً من محاكمتي عسكرياً

Bir daha bir Japon esirine vurursan seni askeri mahkemede yargılatırım.
إذا ضربت أسيراً يابانياً آخر، فسوف أطلب محاكمتك عسكرياً

askeri bir soruşturma olacak, gerçek gün yüzüne çıkacaktır.
سيكون هناك تحقيقاً عسكرياً الحقيقة ستخرج للعلن

Bay Turner, asker değilsiniz, denizci de.
سيد ترنر، أنت لست عسكرياً و لست بحاراً

Oraya gidişin sırasında yanına asker verilmesini sağlayacağım.
سأوافقك على نقلكِ عسكرياً إلى هناك

Bir keresinde evsiz bir adam bana Purple Head göstermişti, ama tekrar düşününce, onun askerî bir şey olduğundan hiç de emin değilim.
تلك المرة ، ذلك الرجل المشرد أراني رأسه البنفسجي لكن إذا تذكرته ، أنا لست متأكد أن هذا كان شيئاً عسكرياً

Yaptığı diğer işlerin yanında, babam bir askerdi.
أبي كان رجلاً عسكرياً من بين أمور أًخرى!

Alman yapımı ve kıdemli ordu heyeti katılacağı söylendi.
صاحبها ألماني، وقيل لنا أن وفداً عسكرياً ذو رتبة سيستقلها في طريق العودة