"عسى" - Traduction Arabe en Turc

• umarım
• olsun ki
• Belki Dünya

Size kimse haber vermediği için üzgünüm. umarım herşey yolundadır.
آسفة على عدم إعلامكم عسى أن الأمر لا بأس به

umarım size uzanmış bu el fırsatlarla dolu olur.
عسى أن تعود الأيادي الممدودة بالثروات لكِ.

umarım bu geçen doğum gününü telafi eder.
عسى أن يعوّض هذا آخر عيد ميلاد قضيناه سوياً

İki haftadır köy yolunu koruyorlardı, niye yarın bir şey olsun ki.
لقد كانوا يحرسون طريق القرية منذ أسبوعين لماذا عسى شيء يحدث غداً بالضبط ؟

Şerif'te neden ailenin bir fotoğrafı olsun ki?
لما عسى المأمور، يكون لديه صورة لعائلتكَ؟

Belki Dünya, Yüce Carracticus Zorander'ın iki oğlunu da hatırlar.
عسى أنّ يذكر العالم ولديّ العظيم (كاركتيكس زوريندر).

Şişko marki daha da şişmanlamış. umarım sandalyesi kırılmaz.
إنظري كم أصبح الماركيز سميناً عسى أن لا يكسر الكرسي

umarım çek defterini getirmişsindir, bunu şimdi odanda satın alacaksın.
عسى أنك جلبت دفتر شيكاتك؟ لأن الرغبة ستنتابك للتوقيع

Owen Marie'nin test sonuçlarını analiz ediyor. umarım bize bir bulgu verir.
يقوم أوين بتحليل نتائح فحوصات ماري الآن ، عسى أن يمنحنا هذا خيطاً ما

umarım cehennemde çürürsün seni siktiriboktan sapık.
عسى أن تتعفن في الجحيم، أيها المختل الحقير

Hayatta bulup bulacağın tek adam olma şansının içine sıçtığının farkındasındır umarım.
عسى أنك تدرك أنك أفسدت للتو فرصتك الوحيدة في تحقيق شيء في حياتك

umarım Empire istediğin her şeydir çünkü artık elinde kalan tek şey bu.
عسى أن "الإمباير" كان كلّ شيء تريده لأنه كل ما تبقى لك الآن

umarım seksi üstülük oyunundan zevk alırsın.
عسى أنّك تمتّعت بلعبتك في المزايدة الغريبة

umarım hepiniz oy isteme konuşmanızda da bu kadar neşeli olursunuz.
عسى أن تكون بهذه الظرافة خلال خطاب انهزامك

umarım Sebastian, bana baş yapımcılığı verdikten sonra ananla konuşmamıştır.
عسى أنهم لا يحاولان إزالتي من منصب المنتج التنفيذي

Eğer bakkal bir atomlar derlemesi ise bu niye mesele olsun ki?
إن كان راعي البقالة خُلق من مجموعة ذرّات، لمَ عسى ذلك أنّ يهمّ؟

Neden bir silaha ihtiyacın olsun ki?
ما عسى حاجتكِ لمسدس؟