Onu sana getiririm ve size yemek yaparım. | Open Subtitles | سوف أجلبه لاحقاَ وسأعد لك عشاءاَ |
yemek değil, Helena'yla ilgileneceğimiz gösterimler. | Open Subtitles | ليس عشاءاَ إنه مراقبة الوثائقيات التي نهتم باستثمارها أنا و " هيلينا " |
Belki bir kere yemek yemişsinizdir. | Open Subtitles | أو ربما تناولت معها عشاءاَ ذات يوم |
Sonra akşam yemeği, ve akabinde yatakta kahvaltı. | Open Subtitles | إذاَ ليكن عشاءاَ متبوع بإفطار على السرير |
Kit sana akşam yemeği hazırladı. Ona, bu yemeği sana yedireceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | " كيت " أعدت عشاءاَ ووعدتها أن أجعلك ترتاحين وتتناولينه |
- Geri dönünce sana yemek ısmarlarım. - Pegasus! | Open Subtitles | وسأشتري لكي عشاءاَ حينما أعود "بيجاسوس |
Biriyle yemek yemek suç değil ki. | Open Subtitles | لا أظن عشاءاَ مع أحد هو جريمة |
Dün akşam Bill ile yemeğe çıktık. | Open Subtitles | لا شيء قضيت عشاءاَ مع " بيل " ليلة أمس |
Bu özel akşam yemeğini onun için hazırlıyorum. | Open Subtitles | احضر له عشاءاَ مميزاَ |
Jodi sana Hint yemeği yaptı mı hiç? | Open Subtitles | " جودي " هل صنعت يوماَ عشاءاَ هندياَ ؟ |
Ve hepimiz için güzel bir akşam yemeği hazırlayayım. | Open Subtitles | وسوف أطبخ لنا عشاءاَ طيبـــاً |