Berbat Alman şehirlerinin her biri artık rastgele uçaksavar ateşi açıyor. | Open Subtitles | أن الطريق المؤدى لكل مدينه ألمانيه أصبحت تنتشر فيه المضادات الأرضيه بشكلاً عشوائى |
Başından beri ölümlerin rastgele olduğunu düşündük. | Open Subtitles | طوال الوقت ونحن نظن أن القتل عشوائى وأنه يمكن |
Polis, bunun rastgele bir şiddet davranışı olduğunu söylüyor ama kim bilir, öyle değil mi? | Open Subtitles | الشرطة قالت أنه بفعل عنف عشوائى لكن من يعلم , صح |
Düzen rasgele değişiyor. Takip edebilmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | تتغير الأنماط بشكل عشوائى نحن نحاول أبقائها للأمام |
Dün rasgele on iki kez telefonla görüştüm. | Open Subtitles | بالبارحة قمت بـ 12 اتصال تليفونى عشوائى |
Nasıl bir çift sıradan bir perşembe öğlesinde evlenir ya? | Open Subtitles | ما نوع الزوحان اللذان يتزوحان فى ظهر يوم خميس عشوائى |
...Kazanç veya şehvet için suç olmaz suç tamamen rastlantısal olmalıdır Suç felsefedir, özgürlüğün olduğu gibi. | Open Subtitles | ولا يكون غرضها الربح أوالعاطفة إنما تكون عفوية وبشكل عشوائى الجريمة هى فلسفة كالحرية |
Odadan çıkarken, kafanda bir kapı canlandırman lazım, Eğer canlandırmazsan, rastgele bir kapı seçecektir. | Open Subtitles | عندما غادرت الغرفة يجب أن تخزن صورة لباب بعقلك، إذا لم ترد أن تختار لك باب بشكل عشوائى |
Bu bıçak yaraları vahşice, rastgele ve ölüm sonrası meydana gelmiş. | Open Subtitles | جروح الطعنات تلك انها وحشية, بشكل عشوائى ومتتالى |
Görünen o ki bu karşılaşma rastgele ya da hesaplı olarak savaşı meydana getirecek. | Open Subtitles | تقاطع الافراد سواء عشوائى او مخطط هو ما يدمره او يبنيه |
Böyle olmasına rağmen, rastgele birini bulup evlenemiyor da insan. | Open Subtitles | مع ذلك , لا يمكننى فقط أن أجدي اى شخص بشكل عشوائى و أتزوجه اليس كذلك |
Yani, rastgele konuşmaları ve telefon görüşmelerini dinlemeyiz. | Open Subtitles | أنا أعنى نحن لا نستمع بشكل عشوائى للمحادثات والمكالمات الهاتفيه |
Görev sırası rastgele seçildi, ve ilk gelen okul Virginia Tech. | Open Subtitles | الترتيب قد تم بشكل عشوائى والمدرسة الأولى ستكون فيرجينيا للتقنيات |
Bana rastgele bir başlık söyle... ve iki günde yeni bir kitap yazayım! | Open Subtitles | .... اعطينى اى عنوان عشوائى وسأكتب كتابا جديدا فى يومين ... |
O zaman bile, tıpkı diğer askerler gibi rastgele yapılan bu teröristik bombardımandan suçluluk duydum. | Open Subtitles | ... لقد شعرت وقتها مثلما شعر جنود كثيرين أننا مذنبون بالمشاركة ... فى قصف أرهابى عشوائى |
Binlerce dolar rastgele dağıtıldı. | Open Subtitles | آلاف الدولارات يتم صرفها بشكل عشوائى |
Demek ki rasgele bir hedefti, demek ki terörist saldırısıydı. | Open Subtitles | حسنا، اذا الهدف كان عشوائى " مما يشير ل" هجوم ارهابى |
Annemin yaptığı hiçbir şey rasgele değildir. | Open Subtitles | انة ليس عشوائى امى من فعلت ذلك |
Benim için yaptığın şeyler rasgele değil. | Open Subtitles | لا شئ تقوم به بالنسبة لي عشوائى |
Ve Dışişleri Bakanı sıradan bir haneye tecavüz mü yoksa daha başka bir durum mu söz konusu bilmek istiyor. | Open Subtitles | وزاره الخارجيه ترغب فى أن تعرف ما اذا كانت أكثر من مجرد اقتحام عشوائى لمنزل |
Ya bu sıradan bir cinayet değil de, bir seri cinayetse. | Open Subtitles | ، لنقل أنه ليس قتل عشوائى و لكنه متسلسل |
Buraya her sabah geliyorum ve bunu biliyorsun bu da bu durumu rastlantısal değil de bilinen bir değer yapar. | Open Subtitles | أنا آتّى إلى هنا كل صباح وهذا ما تعرفُة مما يجعلة متغير معروف وليس عشوائى |
rastlantısal ne demek biliyor musun? | Open Subtitles | - أتفهم ماذا يعنى عشوائى.. ؟ - أفهم ما هو العشوائى |