Bak, ömrüm boyunca o adamı metreslerine dünyayı gezdirmek için... sahtekarlık yaptığını gördüm. | Open Subtitles | انظري، لقد قضيت كل حياتي اشاهد هذا الرجل يملاء جيوبه، حتى انه يستطيع أن يطير مع عشيقاته في جميع أنحاء العالم. |
Benim hisselerimi metreslerine dağıtabilirdi. | Open Subtitles | كان سيعطي أسهمي إلى عشيقاته. |
Howard Hughes bu tünelleri metreslerini diğer metreslerinden kaçırmak için kullanıyordu. | Open Subtitles | هوارد هيوز تستخدم لاستخدام لهم التسلل عشيقاته بعيدا عن له عشيقات أخرى. |
Howard Hughes bu tünelleri metreslerini diğer metreslerinden kaçırmak için kullanıyordu. | Open Subtitles | تستخدم هوارد هيوز لاستخدامها في التسلل عشيقاته بعيدا عن له عشيقات أخرى. |
Maserati'sinde metresiyle ölen bir İtalyan kontuyla. | Open Subtitles | علي يد احدي عشيقاته |
metreslerini ağırladığı o ufak sefil garsoniyerini diyorsan önce çarşafları yıkasan iyi olur. | Open Subtitles | إن كُنتِ تتحدثين عن ذلك المنزل البائس حيث يستضيف عشيقاته عليك غسيل أغطية الفراش أولاً |
Kız arkadaşlarından biri daha. | Open Subtitles | واحدة أخرى من عشيقاته |
metreslerinden biri babamın ismini kalçasına dövme yaptırmıştı. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}إحدى عشيقاته كانت تضع اسمه موشوماً على مؤخرتها |