"عشيقها" - Traduction Arabe en Turc

• sevgilisi
• erkek arkadaşı
• sevgilisinin
• sevgilisiyle
• Aşığı
• aşığının
• Sevgilisini
• sevgilisiyim
• sevgilisinden
• âşığı
• aşığını
• erkeğiyle
• onun erkek
• arkadaşıyla
• erkek arkadaşını

Ve hepsinden önemlisi güzel genç bir kadın ve sevgilisi birbirlerinin kollarına sarılmış, ölü bir şekilde yatıyorlar.
و فوق كل ذلك لدينا امرأة جميلة و عشيقها يرقدون موتى بين ذراعى بعضهما

O da burada yaşıyordu, annem onu son sevgilisi yüzünden kovmadan önce.
كان يسكن هنا قبل أن تطرده أمي بسبب عشيقها السابق

Çünkü kocası burada değil. Bu şanslı adam erkek arkadaşı.
لأن زوجها ليس هنا سعيد الحظ هذا يكون عشيقها

Yumru ayak, Leni'ye, sevgilisinin, hergün vatandaşlarının ölüm emrini verdiğini söylüyor.
يقول لها بأن عشيقها هذا يصدر أوامر الاعدام بحق أبناء بلدها كل يوم

Ertesi sabah temizlikçi kadının eve gelip karınızı yatakta sevgilisiyle beraber bulması esrarlı bir şekilde 38 kalibrelik mermilerle, burası biraz bulanık.
يبدو لى الموقف غامضا حيث أتت عاملة التنظيف فى الصباح و وجدت زوجتك و عشيقها فى السرير و قد أطلق عليهما طلقات عيار 38

Lulu Bains, nişanlım, eşim olacak kişi, yarı çıplak, Chicago'lu hilekâr Aşığı ile sarmaş dolaş.
لولو بانس, خطيبتي عروسي المستقبلي نصف عارية, محتجزة في أحضان عشيقها غشاش في لعب الورق من شيكاغو

Zenci sevgilisi yeni gitmiş benim aşağıya gelip işi bitirip bitiremeyeceğimi soruyor.
عشيقها الزنجيّ رحل للتوّ تُريد أن تعرف إن كان بإمكاني الذهاب لأنهي مُتعتها

Merhum sevgilisi Max'le kaçacakmış. Charlie sağ olsun.
خططت للهروب مع عشيقها الذي هو الان ميت , والشكر لشارلي

Bu da bir ayrılıp bir barıştığı sevgilisi Ken Newcombe.
وهذا عشيقها الذي تتركه وتعود اليه كين نيوكومب

En son sevgilisi ve eşine saldırmaktan içeri girmiş.
قضى وقت في السجن بسبب الإعتداء على زوجته السابقة و عشيقها

Muhtemelen erkek arkadaşı ya da pezevengi tarafından dövüldü.
ربما ضربها عشيقها أو القواد المسئول عنها

erkek arkadaşı geçen hafta öldü. Çok ani oldu
مات عشيقها في الأسبوع الماضي كان أمراً مفاجئاً للغاية

En son sevgilisinin Rusya'daki malikanelerine dönmesiyle Lea, artık belli bir yaşa geldiğinin bilinciyle emeklilik fikriyle flört etmeye başlamıştı.
والان , مع رحيل عشيقها الأخير لولايته الروسية ليا , تدرك انه ليس مستحيل ان تحب فى ذلك العمر

sevgilisiyle konuşuyordu.
لقد كنت اريد ان اطلب شطيرة لحم مع الذرة وهي كانت تكلم عشيقها

- Bu kadar yaşlı olup da, onun Aşığı olmak iğrenç.
-من المقزز أن تكون بذلك العمر و أن تكون عشيقها

Bir kadın aşığının tırnaklarının izlerini vücudunda gördüğünde... yeniden heyecanlanır.
المرأة التى تشعر بعلامات أظافر عشيقها على جسدها تثار ثانية

Myriam, 21, ressam Sevgilisini güney Paris'teki stüdyosunda bıçakladı.
ميريام ، 21 عام ، طعنت عشيقها الفنان في إستوديوه في جنوب باريس

Yavaş olamam.Ben onun lezbiyen sevgilisiyim,tamam mı?
ليس علي أن أهدئ، أتفهم ياهذا؟ أنا عشيقها السحاقي! إن الأمر لا يستحق كل ذلك

Aslında, sevgilisinden gelen herşeyden hoşlandı.
في الحقيقة هي بتحب كُلّ الي يجيي من عشيقها حتى بيير

Adını, sevgililer gününde bir âşığı tarafından ölünceye kadar yakıldıktan sonra aldığı söyleniyor.
يقولون انها اكتسبت اسمها بعد ان تم حرقا تقريبا حتى الموت من قبل عشيقها يوم عيد الحب

Bir kadının aşığını niçin görmek istediğini bilmek istemiyorum.
لا اريد ان اعرف لما تريد أمرأة ان ترى عشيقها

Brooke Davis küçük erkeğiyle ilişkiye girerken yakalandı.
"مداهمة (بروك ديفيس) في خضم علاقة مع عشيقها"

onun erkek arkadaşıyla onu dışarıda görmek için bir partiye gidebilecek gibi kendimi hissetmiyorum
وبصراحة لا اود الذهاب للحفلة لاشاهدها مع عشيقها

Erkek arkadaşıyla sürtebilsin diye 3 gün onu yalnız bıraktı.
لقد تركته لوحده لثلاثة أيّام لتذهب مع عشيقها.

Hastaneye onu eski erkek arkadaşını öldürmekle suçlamaya gittiğim zaman.
حينما ذهبتُ إلى المستشفى مُتّهماً إيّاها بقتل عشيقها السابق.