Puro tiryakilerinden oluşan bir grup, saç traşına benim yeteneklerimden daha çok önem veriyorlar çünkü. | Open Subtitles | لأن عصابة من باعة السيجار إعتبروا قصَّة الشعر فوق قدراتي |
İtiraf etmeliyim ki bir grup adama laf geçirdiğin için bir yanım sana hayran. | Open Subtitles | أتعلمين، جزءأً مني معجب جداً بكِ لأنكِ استطعت جعل عصابة من الرجال تنفذ أوامركِ |
Mart 1892'de Memphis, Tennessee'deki üç siyahi market sahibi beyaz adamlardan oluşan bir çete tarafından öldürüldü. | TED | في مارس عام 1892 لقي ثلاثة سود أصحاب محال تجارية في مدينة ممفيس بولاية تينيسي، مصرعهم على يد عصابة من الرجال البيض. |
Cevaben, beyazlardan oluşan bir çete gazete baskısını yok etti. | TED | ردًا على ذلك، دمرت عصابة من البيض مطابع صحيفتها، |
Ancak Noel'den bir hafta önce annem işten dönerken Kore çetesinin hain saldırısına uğradı. | Open Subtitles | لكن قبل هذا العيد بإسبوع بينما هى عائدة إلى المنزل من العمل تم مهاجمتها بعنف بواسطة عصابة من الكوريون الحمقى |
Seni son gördüğümde, maskeli haydutlar çetesi tarafından sürüklenerek götürüldün, bir daha gören olmadı. | Open Subtitles | آخر مرة رأيتك، تم سحبك بعيداً على يد عصابة من الملثمين الخارجة عن القانون إلى غير رجعة |
Bir hırsız çetesi tarafından kuşatılmışlar. Çete reisi de bu kadının kocasıymış. | Open Subtitles | ،فقامت عصابة من السارقين بالسطو عليهم أما زوج هذه المرأة كان زعيمهم |
Dört yıl önce, klanım bir grup haydut tarafından katledildi. | Open Subtitles | قبيلتي تمّت إبادتها من قبل عصابة من المُجرمين. |
Simon Khayelitsha'da takılan bir grup serseri çetesinin elemanıydı. | Open Subtitles | سيمون ينتمون إلى عصابة من الشارع الاطفال شنق جميع في المرحلة العصابة. |
Nüfuzlu adamlar günlük işleri sırasında bu faaliyetlerden birinin arasına yerleştirilmiş bir grup kadın tarafından kaçırıldılar. | Open Subtitles | أصحاب النفوذ حرموهم من ممارسة نشاطاتهم اليومية بواسطه عصابة من السّيدات، إحداهن قد تكون مدسوسة وسط هذة الأنشطة |
Albay, buraya bir grup paralı asker geldi mi? | Open Subtitles | العقيد، كنت قد عصابة من المرتزقة يأتون إلى هنا؟ |
Sırf sarhoş çapulculardan oluşan bir çete olamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم أن تكونوا مجرد عصابة من الجنود المخمورون |
Aslında, tek yapabildiğimiz... Akıl hastalarından oluşan bir çete teorisini çürütmek oldu. | Open Subtitles | في الحقيقة، كل ما تمكنا من فعله هو الغاء نظرية تورط عصابة من المتخلفين عقلياً |
Vahşi bir ırkçı saldırı Howard sahilindeki orta sınıfa ait bir bölgede beyazlardan oluşan bir çete üç siyah adama saldırdı... | Open Subtitles | إعتداء عنصري وحشي في حي للطبقة المتوسطة في هاورد بيتش عصابة من البيض إعتدوا على 3 رجال سود |
Kırk hayduttan oluşan bir çete! | Open Subtitles | عصابة من أربعين لص |
Birincisi, ceset hırsızları çetesinin yakalanmasıyla öldürülen insanların cesetleri satın alanlarla bağlantılı olduğu söylentisi çıktı. | Open Subtitles | أولاً ، إكتشاف وجود عصابة من سارقي الجثث يُشاع أنهم مُتورطون في أعمال الحصول على الجُثث عن طريق القتل |
Bana, kristalin Alvarr adındaki bir adamın liderliğindeki haydutlar çetesi tarafından çalındığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أن البلورة سرقت من قبل عصابة من المرتدين (يقودهم رجل يدعىّ، (آلفار |
İlkokulda şişman çocuklar çetesi tarafından mı dövüldün? | Open Subtitles | هل ضربتك عصابة من الأطفال السمناء عندما كنت |
Züppe ergen çetesi tarafından | Open Subtitles | وأحد الأشياء التي تعلمتها بعد ان هربت من منهاتن بسبب عصابة من المراهقين الأكثر حظاً |