Bu öğleden sonra Paris'te olmak zorundayım. Yarın trenle döneceğim. | Open Subtitles | يجب أن أكون في باريس عصر اليوم سأعود بالقطار غدا |
- Bu öğleden sonra yola çıkıyorum. - Annem hemen yola çıkmanı istiyor. | Open Subtitles | ــ لكنني سوف أغادر عصر اليوم ــ لا، ماما تريدك أن تغادر حالاً |
Az önce Saray'la konuştum, öğleden sonra bir özel görüşme talep ediyorlar. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة من القصر للتو يطلبون فيها عقد اجتماع خاص عصر اليوم. |
Bu öğlen büyük bir kahramanlık yapmışsın, kızım anlattı. | Open Subtitles | كنت بطلا كبيرا عصر اليوم كما اخبرتني ابنتي |
Chris, bugün bir toplantım var ama bu akşam, eskisi gibi beraberce dağıtmaya ne dersin? | Open Subtitles | كريس ، لدي اجتماع عصر اليوم ولكن مارأيك بأن نحتفل الليلة كسابق عهدنا ؟ |
Hoşuna giderse öğleden sonra bir tur daha atabiliriz. | Open Subtitles | . ربما نقوم بجولة أخرى عصر اليوم إذا أحببت |
Bu öğleden sonra birini zarfla buraya gönder. | Open Subtitles | أرسل أحداً إلى هنا عصر اليوم و معه المال |
Bu dipsiz de değil derin de. öğleden sonra kontrolünü bizzat yaptım. | Open Subtitles | . هذا البئر ليس واسعاً و لا عميقاً لقد صنعته بنفسي عصر اليوم |
YÖnetim kurulu bu öğleden sonra saat 2 de toplanıyor. | Open Subtitles | المجلس يجتمع في الساعة الـ2 من عصر اليوم |
Herşey yolunda giderse bu öğleden sonra buradan çıkmış olacaksın. | Open Subtitles | إذا سار كلَ شيء كما توقَعته، فإنَك سترحل من هنا عصر اليوم |
Bilmek istiyorsan bu öğleden sonra gidiyor. | Open Subtitles | إن كنتَ تريد أن تعرف فهو سيرحل عصر اليوم |
Anne, bu öğleden sonra saçmaladığımın farkındayım. | Open Subtitles | أمّي , أعرف أنني جعلت نفسي سخيفاً عصر اليوم |
Hazır fırsatım varken sormak isterim. öğleden sonra doğa aktivitesinde bana eşlik etmek ister misin? | Open Subtitles | أريد اغتنام هذه الفرصة لأسألك إن أردت مرافقتي لتأمّل الطبيعة عصر اليوم. |
- Evet. Bu öğleden sonra da birlikteydik ama hiç eğlenceli değildi. | Open Subtitles | حسناً , أجل , لقد كان الوضع مماثلاً عصر اليوم |
öğleden sonra 12:45 sıralarında itfaiye ve acil durum ekiplerinin bölgeye gönderildiğini biliyoruz. | Open Subtitles | ما نعرفه حتى الآن أنه بحوالي الـ12: 45 عصر اليوم.. تم إرسال فرق الطوارئ والإطفاء إلى موقع الحريق |
Bu öğlen onun bir portre yaptığını gördük. | Open Subtitles | لقد كنا هناك نشاهده يرسم لوحة لشخص عصر اليوم. |
Düşünmüyorum. Biliyorum. Bu öğlen arabamın hemen yanında bir su birikintisi vardı. | Open Subtitles | ليس اعتقاداً وإنّما يقين، فقد كانت هناك بركة ماء قرب سيّارتي عصر اليوم |
Bu öğlen yürüyüşe gitmek veya bir içki içmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين الذهاب في جولة مشي عصر اليوم أو ربّما نحتسي شرابا ؟ |
- Akşamüstüne kadar karar verilmeyecek. | Open Subtitles | -القرار بعد عصر اليوم |