Howard senatör Brewster'ı ben seçmedim. | Open Subtitles | هاوارد، أنا لا أَعْرفُ أيّ شئَ عضو مجلس الشيوخِ بروستر. |
Dünya ateşli senatör kızlarıyla dolu, öyle değil mi? | Open Subtitles | العالمَ كاملُ من أبنت عضو مجلس الشيوخِ المثيرِة، أليس كذلك؟ |
senatör Logan bizim için bir sürü şey yapabilir. | Open Subtitles | تلك أبنت عضو مجلس الشيوخِ لوجان يُمكِنها أَن تقوم بـ الكثير لنا. |
Senatörün kızı bize çok şey katar. | Open Subtitles | بنت عضو مجلس الشيوخِ يُمْكِنُ أَنْ يَساعد ذلك كثير لنا. |
"Senatörün kızıyla bir haftasonu". | Open Subtitles | عطلة نهاية الإسبوع مع بنت عضو مجلس الشيوخِ. |
Ne raporu? Aynen senatör Wen'e göndereceğin rapor. | Open Subtitles | إنّ التقريرَ الذي أنت تُعيدُ إلى كيس عضو مجلس الشيوخِ الدهني. |
Bugün mü? Başkentin yarısı senatör Reeves'i anma merasiminde. | Open Subtitles | نِصْف العاصمة في مراسم تكريم عضو مجلس الشيوخِ رييفز |
Başkanın isteklerine karşı olan başkan yardımcısının yavan kanununa senatör Macauley'in gizlice sızmasını sağlamak. | Open Subtitles | وحصل عضو مجلس الشيوخِ ماكلوي للإِنْسِلال لدى نائبة الرئيس تشريع الحمارِ الأعرجِ ضدّ إرادةِ الرئيسَ. |
Senin senatör Macauley'le konuşmaların olduğunu kanıtlayan bir mail hakkında hiçbir fikrin yok mu? | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ حول بريد إلكتروني والذي يُؤكّدُ بشكل واضح أنك أجريتَ مباحثات مَع عضو مجلس الشيوخِ ماكلوي؟ |
Hepsini kaydedip, senatör'e şantaj yapmak için kullanmış. | Open Subtitles | وفّرتْهم كُلّ، مُحَاوَل إستعمال هم لإِبْتِزاز عضو مجلس الشيوخِ |
senatör içinde bulunduğumuz tehlikeden bahsediyor ...sense piknikte gibi öylece oturuyorsun burada | Open Subtitles | نحن فقط أخبرنَا مِن قِبل عضو مجلس الشيوخِ حول الخطرِ الذي يُواجهُنا... و تَجْلسُ هنا كما لو كَانتْ هذه نزهة |
senatör kızı olmanın da öyle. | Open Subtitles | ولا بأن أكون أبنة عضو مجلس الشيوخِ. |
senatör Doyle'un bu önergeye destek olma isteğinin hala kaçabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | - نعم. أعتقد أن عضو مجلس الشيوخِ دويل ما زالَ غير قادر على تَبنّي هذه الفاتورةِ. |
O orospu senatör... | Open Subtitles | تلك فاسقةِ عضو مجلس الشيوخِ |