Aramızda bir anlaşma yaptık. O akşam neler olduğunu kimseye anlatmayacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | لقد عقدنا إتفاقاً وقلنا أننا لن نُخبر أحداً بما حدث في تلك الليلة. |
bir anlaşma yaptık, kız arkadaşlarımızla ya da eşlerimizle konuşamıyoruz. | Open Subtitles | لقد عقدنا إتفاقاً ألا نتكلم مع الفتيات لفترة |
Nick'le bir anlaşma yaptık. Bana güvenebilirsin. | Open Subtitles | أنا و نيك عقدنا إتفاقاً يمكنك الوثوق بي |
Bir anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | لقد عقدنا إتفاقاً! |
- Bir anlaşmamız var. | Open Subtitles | -نحن عقدنا إتفاقاً |
- Evet, Bir anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | -لن تنسي ذلك . -نعم، عقدنا إتفاقاً . |
bir anlaşma yaptık, şimdi cayıyor. | Open Subtitles | لقد عقدنا إتفاقاً والآن هو يتراجع عنه |
İlgimi çekti, böylece bir anlaşma yaptık. Bana tahminleri verdi. Bende kazancın %10'unu ona verdim. | Open Subtitles | وقد جذب هذا إنتباهي، لذا عقدنا إتفاقاً يعطيني الإختيارات الفائزة، وأعطيه 10% من الأرباح |
Otobiyografisi için bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | -لقد عقدنا إتفاقاً بشأن سيرتها الذاتية |
bir anlaşma yaptık. Bunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | لقد عقدنا إتفاقاً |
Olmaz. bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | -لا يمكنكِ، لقد عقدنا إتفاقاً |
- bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | -لقد عقدنا إتفاقاً . |
anlaşmamız vardı! | Open Subtitles | عقدنا إتفاقاً |