Korkunç şeylerin yalanımın cezası olduğunu varsayacağım. | Open Subtitles | سوف أفترض أن هذه الاشياء المخيفه هي عقوبه على الكذب |
Bütün bu suçların cezası kurşuna dizilerek ölümdür. | Open Subtitles | عقوبه هذه الجرائم هي الاعدام رميا بالرصاص |
30 yıl hapis cezası kulağa hiç te hoş gelmiyor. | Open Subtitles | عقوبه 30 عاما لا تبدو مناسبه لى |
Ama şimdi buradasın ve bunun cezasını ödemen gerekir. | Open Subtitles | ولكنكِ هُنا فهذا عقوبه يجب أن تدفعي ثمنها |
Cesur biri bile olsa, bu onuru bizden aldıgı için şövalye kılığında dolaşmanın cezasını biliyor olmalı. | Open Subtitles | لأى محتال يجب أن يعلم عقوبه... أرتدائه خوذة فارس حيثانهلم يعُطىالحقلهذا الشرف. |
Size en ağır cezayı vermekten başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | هذا لا يدع أمامي خيار سوى توقيع أقصى عقوبه |
Bu, genellikle azami cezayı gerektirir. | Open Subtitles | هذه هي أقصي عقوبه |
Tekrar ediyorum, 3 ay hapis cezası. | Open Subtitles | سأكرر عقوبه ثلاث اشهر مع الخدمه |
- Henri, silah idam cezası demek! | Open Subtitles | - هينري , البندقيه هنالك عقوبه اعدام عليها |
bunun cezası federal olarak en az 10 yıl | Open Subtitles | أقل عقوبه لهذا عشر سنوات |
3 ay hapis cezası. | Open Subtitles | عقوبه ثلاث أشهر مع الخدمه |
Bay Rooney'în cezası iptal edildi, ve kendisi serbest bırakıldı, neden peki? | Open Subtitles | (ابطلت عقوبه السّيد (روني أطلق سراحه ولماذا ذلك؟ |
Jacob Sternwood'un ilelebet sürecek tek şeyi, hapis cezası olmalıdır. | Open Subtitles | كل ما يجب أن يتذكره الآخرين عن (جيكوب)، هو عقوبه السجن. |
Casusluğun cezasını biliyorsunuz. | Open Subtitles | وانتم تعلمون جيدا ما هي عقوبه التجسس |
Hapishanede yasadışı iş yapmanın cezasını biliyor musun? | Open Subtitles | -أنت تعرف عقوبه أمتلاك مواد غير شرعيه فى السجن |
Bu, genellikle azami cezayı gerektirir. | Open Subtitles | هذه هي أقصي عقوبه |