İnsanların akıllarını saçmalıklarla doldurup onları bu saçmalıklarla başbaşa bırakıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ تملئين عقول الناس بالحماقات وتتركيهم يتعلقون بها |
Sanki insanların akıllarını okuyabiliyorum, kartlarını görebiliyorum. | Open Subtitles | تبدو كأنى أستطيع قراءة عقول الناس وتفكيرهم |
Yönetim kuruluyla konuşacağım; insanların fikirlerini değiştirmede üzerime yoktur. | Open Subtitles | انظر, أنا سأتحدث مع المجلس أنا بارعة جدا في تغيير عقول الناس |
Eğer Modell insanların zihinlerini gerçekten kontrol edebilseydi, ...şu anda FBI'da çalışıyor olmaz mıydı? | Open Subtitles | الذي فشل يصعّب الفحص، إذا موديل يمكن أن يسيطر على عقول الناس في الحقيقة، الآن هو سيكون إف. بي. |
İnsanların aklı böyle büyük sorunlara göre tasarlanmamıştır. | Open Subtitles | عقول الناس ليست مخلوقة لمشكلات بهذا الحجم. |
İnsanların aklını bulduğundan biraz daha kötü bırakmaya meyilli. | Open Subtitles | انه يميل لترك عقول الناس أسوء حالة مما وجدها عليه |
Hadi diyelim ki, insanların zihnine girebiliyorsun. | Open Subtitles | فلنقل وحسب، أنك تستطيعين الدخول إلى عقول الناس |
Avukat olacağım bu yüzden, insanların aklından geçenleri okuyabilmeliyim, ...özellikle de körsen ne yapacağını daha iyi bilirsin. | Open Subtitles | أتصور بأن بالمحامي لابد أن يكون قادر على قراءة عقول الناس و عندما تكون أعمى, هذا كل ما يمكنك فعله في الغالب |
Diğer insanların zihinlerine açılan bir çeşit pencereden geçiyorum. | Open Subtitles | كاني اتنقل بين نوافذ من شخص إلى شخص في عقول الناس |
Aşık olan insanların beyinlerini taradık. | Open Subtitles | مسحنا عقول الناس الذين أغرموا، واكتشفنا... |
Gibson Praise insanların akıllarını okuyabilir. | Open Subtitles | مديح جيبسن يمكن أن يقرأ عقول الناس. |
"Sikler duvarı" sahnesi insanların akıllarını başlarından alabilirmiş. | Open Subtitles | نتائج "حائط القضيب" وحدها قد تذهل عقول الناس |
- Keşke öyle olsa. "Sikler duvarı" sahnesi insanların akıllarını başlarından alabilirmiş. | Open Subtitles | إرادات "حائط القضيب" لوحدها قد تذهلُ عقول الناس |
İnsanların fikirlerini değiştirbiliriz ama bu şekilde değil baba. | Open Subtitles | نحن نستطيع تغيير عقول الناس ، ولكن يا أبي هذه ليست هي الطريقة للقيام بذلك ، أرجوك |
Eğer tampon yazıları insanların fikirlerini değiştirebilseydi şu an burada olmazdık çünkü hepimiz balık tutuyor ve memeler için fren yapıyor olurduk. | Open Subtitles | شباب شباب اذا ممتص الصدمات ابدا غير عقول الناس لن نكون هنا الان لاننا كنا سنفضل الصيد والبحث عن نساء |
Shizuko insanların zihinlerini okuyabiliyordu, değil mi ? | Open Subtitles | شيزاكو كانت تستطيع قراءة عقول الناس أليس كذلك ؟ |
Kadim Din zamanlarında Yüce Rahipler tarafından saygı gördüler çünkü rahiplere insanların zihinlerini kontrol etme şansı verdiler. | Open Subtitles | في أيام الديانة القديمة لقد كان يوقر من قبل الكهنة العظام لأنه كان يسمح لهم بالسيطرة على عقول الناس |
İnsanların aklı böyle büyük sorunlara göre tasarlanmamıştır. | Open Subtitles | عقول الناس ليست مهيأة لمشاكل بتلك الضخامة |
Dinleyin, çocuklar bizim gerçekten insanların aklını başından alacak, ...Birinci sınıf, bir çeşit tek büyük bir gösteriye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنصتوا يا رفاق نحن نحتاج فقط خدعة واحدة كبيرة .من أجل مسابقة تقييم العروض من النوع التي بها وهم كبير يبهر عقول الناس |
24 saattir insanların zihnine şüphe ekiyordu. | Open Subtitles | لقد قام بزرع الشك في عقول الناس خلال اليوم |
Ama bu tür şeyleri insanların aklından silemezsin. | Open Subtitles | ولكن، لا يمكن محو صور كهذه من عقول الناس |
Bütün bu oturup, ellerini tutmalar ve bu sahte anıları insanların zihinlerine yerleştirmeler... | Open Subtitles | كانت مسألة الجلوس ومسك الأيدى, وغرس كل تلك الذكريات المزيّفَة فى عقول الناس... |
Şimdi kayıplar ve yiyorlar insanların beyinlerini... | Open Subtitles | الآن هم طلقاء ويأكلون عقول الناس |
İnanılmazdan öte. Bununla, insanların zihnini okuyabilirsin. Bu insanla tanrı arasındaki mesafeyi köprüler. | Open Subtitles | بل أكثر من ذلك ، فبهذه يمكنكِ قراءة عقول الناس ، إنها ترفع الحاجز بين البشر والآلهة |