"علاقاتهم" - Traduction Arabe en Turc

    • ilişkileri
        
    • ilişkilerini
        
    • ilişkilerine
        
    • ilişkiler
        
    50 yaşında, en tatminkar ilişkileri olan insanlar, 80 yaşında en sağlıklı olanlardı. TED الناس الذين كانوا أكثر رضا في علاقاتهم في سن ال50 كانوا الأكثر صحة في سن ال 80.
    Sanırım sadece aptal insanların iyi ilişkileri var. Open Subtitles أعتقد أن الأغبياء فقط من يوفقون في علاقاتهم
    Bir ilişkisi olan insanlar hep tavsiye verip dururlar, kendi ilişkileri berbat durumda olsa bile. Open Subtitles الأشخاص المرتبطون دائماً يسرعون بتقديم النصائح على الرغم أنهم هم الذين تكون علاقاتهم متوترة عادةً
    Bir çatı altında birkaç nesille yaşayan insanların üçte ikisi, bunun ilişkilerini geliştirdiğini söylüyor. TED ويقولُ ثلثا أولئك الذين يعيشون مع عدة أجيال تحت سقفٍ واحد يقولون أن علاقاتهم قد تحسّنت.
    İlişkilerini düzeltmek için yapılması gereken çok şey var. Open Subtitles هناك الكثير من العمل ويجب انهاءه في اصلاح علاقاتهم ببعضم
    Hafızasını kaybeden birinin, birini hatırlaması ilişkilerine bağlıdır. Open Subtitles تذكرات الذين لديهم فقدان جزئي في الذاكرة إعتماداً على علاقاتهم السابقة
    Ayrıca halkla ilişkiler ve medya materyalleri için muhabirlere ihtiyaç duyuyorlar. TED لذلك يتطلعون أيضًا إلى المراسلين وتوظيف المراسلين المستقلين لمساعدتهم على تطوير علاقاتهم العامة وموادهم الإعلامية.
    Parayla hiçbir sorunu olmayan ama ilişkileri dökülen pek çok insan tanıyorum ve bu da zenginlik değildir, cidden değildir. Open Subtitles أعرف كثيرا من الناس ربما يكسبون مبالغ ضخمة من المال لكن علاقاتهم سيئة جدا بالمناسبة، هذا لفظ تقني
    İlişkileri bir gönül macerası ile başlayan kimselerde bu sıradışı değil. Open Subtitles إن هذا ليس نادرًا عند الناس الذين تبدأ علاقاتهم بعلاقه غير شرعيه مسبقًا
    Bağımlı olan kişi, ilişkileri pahasına seks ve aşk gibi zevk veren şeyleri tekrar ve tekrar yaratıyor. Open Subtitles والمدمن يتحرك بدافع إعادة خلق المشاعر الممتعة للجنس والحب مراراً وتكراراً على حساب علاقاتهم.
    Insanlar ilişkileri için çalışmalılar! Open Subtitles الناس يعملون بجد للمحافظة على علاقاتهم
    İnsan ilişkileri ya da kader belki. Open Subtitles علاقاتهم , و اعتقاداتهم أو شيء مثل ذلك
    ve burayi nesilden nesile miras bırakıyorlar, biri diğerinin ardından etrafta horozlanıyor, eşlerinin ilişkileri hakkında hiç bir bilgileri olmadığını düşünerek. Open Subtitles وتوارثوه عبر الأجيال... تبختر الواحد منهم تلو الآخر... ظانين أن زوجاتهم لا يعلمن حيال علاقاتهم الغراميّة...
    -Evet. Dostlar ilişkileri hakkında konuşur. Open Subtitles - يتحدثون الأصدقاء عن علاقاتهم
    Kendi ailemi kurtarmak için aileleri ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerini tehlikeye attığım insanlar onlar. Open Subtitles إنهم أناس تسببت في وضع علاقاتهم مع أصدقائهم وعائلاتهم في خطر لإنقاذ عائلتي
    Onlara, ilişkilerini düzeltme şansı verip birbirlerine tutunmalarını, vedalarını etmelerini söyleriz. Open Subtitles نمنحهم فرصة لإصلاح علاقاتهم ويتسامح الجميع، ويودعوا بعضهم البعض
    Burada amaç, insanların kendine olan güvenini gizlice yok etmekti. Örneğin, işlerinde başarısız olmaları için oyunlar tezgahlayıp, kişilerle olan ilişkilerini bozarak, itibarlarını yerle bir etmek. TED الهدف كان تدمير سريًا ثقة الناس بأنفسهم، مثلا عبر تشويه سمعتهم، عبر تنظيم إخفاقات في عملهم، وعبر تدمير علاقاتهم الخاصة.
    Yürekten tamamıyla yoksun zavallı karakterlerine rağmen şaibeli ilişkilerine geri dönerler. Open Subtitles يسرعون عائدين إلى علاقاتهم المشبوهة, رغم شخصياتهم الضعيفة التي تفتقر كلياً إلى العاطفة.
    Yenilikçilere, yeni pazarlar yaratmak, ve en önemlisi başta bahsettiğimiz halkla ilişkiler sorunlarını ortadan kaldırmak suretiyle fayda sağlar. TED إنه يفيد المبتكرين من خلال منحهم سوقًا جديدًا، والأهم من ذلك، عن طريق التغلب على مشاكل علاقاتهم العامة التي بدأنا بها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus