- Bug'ı buraya yollayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن you.. uh .. يمكنك إرسال علة في للي من فضلك؟ |
Sanmıyorum, Bug. | Open Subtitles | من أنا لا أعتقد ذلك، علة. |
- Bug bir kum analizi yapıyor ve sihirli ay kiri buluyor sonra bir harita buluyoruz ve bizi direkt buraya getiriyor sizce de garip değil mi? | Open Subtitles | أنت لا أعتقد أنه أمر غريب أن علة قام تحليل الغبار... وجدت التراب القمر السحري فإننا الحصول على خريطة هذا يقودنا مباشرة هنا |
Ortalıkta kaçışan bir böcek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد علة أخرى إغراق حولها في هناك. |
Diğer böceği kapıp onu kontrol falan edebilen diğer böcek gibisin sen. | Open Subtitles | كنت مثل هذا الخطأ أن يأخذ على علة أخرى وتسيطر عليها وكل شيء. |
Eğer gerçekten hafızasını kaybetmişse, bu da akıl sağlığı sorunu demektir. | Open Subtitles | إنّ كان حقاً به علة النسيان، تلك قضيّة عقليّة. |
Her bir Kusur, her bir yenilgi bir sonraki sefer daha iyi olma ihtiyacı doğuruyor ya da açık açık başarısız olursunuz. | TED | كل علة وكل اخفاق مفاجئ يزيدان الحاجة للأداء بشكل مثالي المرة التالية وإلا بصراحة أنت فاشل |
Belki de Bug haklıydı. | Open Subtitles | كان ربما علة الصحيح. |
Bug diye bir adamındı. | Open Subtitles | وكان هذا الرجل، علة. |
- Seni çağırıyor, Bug. | Open Subtitles | -Ah، شوهدت وهي بالفعل أن علة. |
Şimdi olmaz, Bug. | Open Subtitles | -Not الآن، علة. |
Hey Bug, bunu hissettin mi? | Open Subtitles | علة -Hey، كنت تشعر بذلك؟ |
Slug Bug blue! | Open Subtitles | سبيكة الأزرق علة ! |
O böcek ağaca nasıl gitti? | Open Subtitles | فكيف علة في نهاية المطاف داخل الشجرة؟ |
Seni ve patronunu son görüşümden beri böcek istilasına uğradım. | Open Subtitles | منذ المرة الأخيرة التي رأيتك و رئيسك في العمل، ويبدو لي أن يكون "علة" الإصابة. |
Ama Iosava'nın evine böcek yerleştirmenize izin verdiğimin farkında değilim. | Open Subtitles | لكنني لست على علم حتى أنني تتيح لك علة المنزل losava، |
Borden'ın ofisine böcek koymak yanlış olabilir. | Open Subtitles | ربما كان من الخطأ أن مكتب علة بوردن. |
Şu iğrenç böcek hanım yeni arkadaşım. | Open Subtitles | هذه سيدة علة الإجمالي هو صديقي الجديد. |
Tüm bildiğim çalmak ve hastamızın sorunu hakkında doğru düşündüğüm. | Open Subtitles | السرقة هي كل ما اعرفه ذلك و حقيقة انني كنت محقا بشأن علة مريضنا |
Bu doğru ve ben hiçbir Kusur bulamaması için delice dua ediyorum. | Open Subtitles | أن لا يجد فيَّ علة... . ولكن فكروا في هذا أثناء غيابي؛ |
Hayır, bir kusurum varsa o da açık sözlü olmam. | Open Subtitles | لا.. إن كان لدي علة فهي إخلاصي |
Bir kusurun varsa, ki olmadığı ortada, o da mütevazı olman. | Open Subtitles | وإن كان لديك علة ما فهذا دليل تواضع |
Belki Emar'da görünmeyen bir sorun vardır, demek istediğimi anlıyorsan tabii. | Open Subtitles | ربما يشكو من علة لايكشفها المسح بالرنين المغنطيسى، إن فهمت قصدى. |