"علقت" - Traduction Arabe en Turc

• sıkıştı
• sıkıştım
• kaldım
• takıldı
• sıkışmış
• takıldım
• astım
• kaldı
• sıkışıp
• kalmış
• kaldın
• yakalandım
• mahsur
• yapıştı
• sıkıştın

Önce orada sıkıştı zannettim ama sonra gözünün bir şeye takıldığını gördüm: Siyah bir elektrik kablosu.
في أول الأمر أعتقدت أنها علقت تحتها ولكني رأيتها تصل إلى شيء كانت تنظر إليه: سلك كهربائي أسود اللون.

Yakalayıcı atış yapıyor ve şimdi Personi, 1 . ve 2. beyz arasında sıkıştı!
القاعدة الثانية فى إثنين, توجد رمية الماسك والآن عندهم كريسكيون, علقت بين الأول و الثانى

sıkıştım! Sıkştım! Sessiz!
ــ آآآه لقد علقت علقت علقت ــ شششش إبقى هاديء

Özrümü sunarım. Federal bir konudaki bir konferansa takılıp kaldım.
أنا أعتذر بشدة لقد علقت بمكالمة جماعية كانت مسألة فدرالية

Belediye binasının önünden geçerken seni düşünüyordum ve aklıma sana takıldı.
كنت أفكر بك عندما مررت بمركز البلدة و قد علقت الفكرة برأسي

Evet, şey, herhalde astral paralelde falan sıkışmış olmalıyım.
أجل ، تعلم لابد أنني علقت بطائرةنجميةأو شيءكهذا.

Odunları atıp var gücümle koştum, fakat çite takıldım.
لذا تركت الأخشاب وركضت بأسرع ما يمكننى ولكنى علقت فى السياج

Ama bir sabah, bu yazıyı bu Vincent Van Gogh resminin üstüne astım.
ولكن في صباح يوم ما، علقت نفس العلامة الصغيرة على لوحة للفنان فنسينت فان جوخ

Bu tek versiyondu, içerinde kaldı ve bu senin hatan!
..إنها النسخة الوحيدة، وقد علقت داخل الجراب ..وهذا كله خطؤك

İlk atıştan sonra sürgü geri çekildi ve sonra sıkıştı.
بعد الطلقة الأولى , الشريحة عادت ومن ثم علقت

Altına sıkıştı ve annesi de hala onu dibe itekliyor.
لقد علقت تحتها، وهي مُستمرة في دفعها أسفل.

Her şey yolundaydı, bir kez daha günü kurtarmıştı ki... pelerini bir füzeye sıkıştı. -Thunderhead çok zeki biri değildi.
كل شيء كان جيد عندما علقت لفحته في ذنب الصاروخ

Trafikte sıkıştım kaldım.
مرحبا الس، لقد علقت في ازدحام مروري لساعة و نصف

Yapamam. Ön panelle şeyinin arasına sıkıştım. ah!
لا أساطيع لقد علقت مابين المقود وذكرك إدفع الكرسي خلفا

Çavuş, yardım et! Burada sıkışıp kaldım! Yardım et.
ايها الرقيب , ساعدنى لقد علقت اوه , لقد علقت , ساعدنى

Rüzgar olmadan burada yapışık kaldım yine.
. لقد علقت هنا لساعة و لا توجد رياح مجددًا

Her şey yolundaydı, günü kurtarmıştık. Sonra pelerini, füze kanadına takıldı.
كل شيء كان جيد عندما علقت لفحته في ذنب الصاروخ

Alışverişe çıkmıştı.Trafiğe takıldı.
كانت بمتجر عبر البلده و علقت بالاشاره المروريه

Belirtilere göre, geri döndüğünüz an testisleriniz iç çamaşırınızın fermuarına sıkışmış.
إستناداً على فحوصاتكالسابقة، عندمالويتجسمك، خصيتيك علقت بفتحةسروالكالداخلي،

Oraya vardığımda, portresini hediye olarak astım.
عندما وصلت إلى هناك، علقت . صورتها كتذكار

Birileri tüm hayatımı istediği gibi değiştiriyor. Bir çeşit tuzak ve Rose da içinde sıkışıp kaldı.
،كأن أحدهم كان يتلاعب بحياتي كلها . كأن هذا فخاً لي، وقد علقت روز به

Cereyanlar şehrin duvarları arasında sıkışıp kalıyor ve gökdelenlerin üzerinden geçip iniyor.
المشاريع علقت داخل اسوار المدينة ثم مقلاع صعودا و على ارتفاعات عالية.

Ben size mecbur kalmış olabilirim, ama siz de kesinlikle bana mecbursunuz.
يبدو الامر بالنسبه لك اننى عالقه بك لكن انت الذى علقت بى

Görünüşe göre burada kaldın ve yüzmen gerekecek.
يبدو أنك قد علقت وأنه عليك أن تسبحي

Üzgünüm efendim. Trafik tam bir kâbus. Bir tür, sarımsak festivaline yakalandım.
آسف يا سيدي، المرور كان مريعاً، ثم علقت بنوع من احتفالات الثوم

Olur da, birkaç gün önce asansörde mahsur kaldım.
، قد يمكن ذلك ولكن منذ بضعة أيام أنا قد علقت في مصعد

Taşaklarına bir sülük yapıştı, o da bayıldı.
لقد علقت دودة على منطقته الحساسة وغاب عن الوعي

Şu zaman şeyinde sıkıştın. Tahmin edeyim, orjinal mürettebattan birisin değil mi?
لقد علقت في الزمن دعني أخمِّن أنت واحد من الطاقم الأصلي, صحيح؟