"علقنا" - Traduction Arabe en Turc

    • kaldık
        
    • takıldık
        
    • saplandık
        
    • yakalandık
        
    • düştük
        
    • kaldığımız
        
    Helikopter pilotları ile helikopterin sahipleri arasında Votka yüzünden bir ödeme tartışması çıktı ve orada kaldık. Yola devam edemedik. TED كان هناك نوع من الجدل حول الدفع بسبب الفودكا بين كابتن الهيلوكبتر ومالكي الهيلوكبتر، لذلك علقنا. ولم نستطع التحرك.
    - Burada sıkışıp kaldık. - Yakınmayı bırak. Open Subtitles لا أصدق إننا علقنا هنا لا تكُونُ مثل خنفساء الموتِ
    Kanalizasyon kanalında kaldık ve saklanırken birbirimizden ayrı düştük. Open Subtitles علقنا في أنفاق البالوعة وبالإختفاء , نحن فقط إنفصلنا
    Sadece trafiğe takıldık. Sorun yok. Open Subtitles كل شئ بخير نحن فقط علقنا.كل شئ على ما يرام
    - Kuma saplandık. - Buna inanamıyorum. Open Subtitles لقد علقنا في الرمال لا اصدق
    Fırtınaya yakalandık. Gemimiz kaza yaptı. Kayalıklara vurmuş olmalı. Open Subtitles علقنا في عاصفة، فتحطّمت سفينتنا، لا بدّ أنّنا اصطدمنا بالحيد البحريّ
    Burada sıkışıp kaldık ve çok soğuk ve dürüst olmak gerekirse kolumu ne kadar yukarda tutabilirim bilemiyorum. Open Subtitles لقد علقنا هنا و الجو بارد و كى اكون اميناً لا اعرف الى متى ساقدر رفع ذراعى
    Tıkanıp kaldık, sen ve ben ve bırakmak zorundayız. Open Subtitles , لقد علقنا . . انا و أنت , و علينا المضي الآن
    Ben güvenlik görevlisi Rick, altıncı asansörde mahsur kaldık... Yardım gerekli, bu acil bir durum! Open Subtitles هنا حارس الآمن ريك لقد علقنا بالمصعد الـ 6 نحتاج للمساعدة فلدينا شخص مريض
    Ben güvenlik görevlisi Rick, altıncı asansörde mahsur kaldık... Yardım gerekli, bu acil bir durum. Open Subtitles هنا حارس الآمن ريك لقد علقنا بالمصعد الـ 6 نحتاج للمساعدة فلدينا شخص مريض
    Burada mahsur kaldık. Open Subtitles نحن الذين علقنا هنا موظفينا ذهبوا بدون اذن
    Aynı zamanda o insanlardan geriye kalan şeylere saplanıp kaldık. Open Subtitles و لكن في الواقع بأنّنا علقنا بأشياء و هي أن هؤلاء الأشخاص قد مضوا
    Lanet olası trafik yüzünden saatlerce yolda kaldık. Open Subtitles . الطريق العام اللعين تكدس . علقنا هناك لساعات . أيها السادة
    -Afghanibhai bir sorun çıktı, iki çetenin çapraz ateşinde kaldık otelden ayrılamıyoruz. Open Subtitles هناك مشكله كنا نغادر الفندق ولكن علقنا فى تبادل لاطلاق النار بين عصابتين
    Dışarıda kaldık. Güvenlik girişini değiştirmişler. Open Subtitles لقد علقنا لقد قاموا بالكتابة على تصاريح الدخول
    Trafiğe takıldık. Bazı ışıklar çalışmıyor, düzelttik. Open Subtitles علقنا في زحمة المرور، بعض الإشارات قد تعطلت
    bu Selim bu da karısı Farah trafiğe takıldık ona söyledim hayır konu bu değil,aslında seni beklerken güzel bir aşk hikayesi duydum nasıl bir şey ? Open Subtitles هذا" سليم"وهذهزوجته"فرح" -لقد علقنا في زحمة السير -قلت له
    Hatırlıyorum, bir keresinde bir protein probleminde takıldık. Open Subtitles اتذكر في احد المرات، عندما علقنا في مشكلة البروتين...
    saplandık mı, baba? Open Subtitles هل علقنا يا أبي؟
    Fırtınaya yakalandık. Gemimiz kaza yaptı. Kayalıklara vurmuş olmalı. Open Subtitles علقنا في عاصفة، فتحطّمت سفينتنا، لا بدّ أنّنا اصطدمنا بالحيد البحريّ
    Baal mı? Biz P2X-887'deyiz. Anubis'in gizli üssünde tuzağa düştük. Open Subtitles نحن كنا في P2X-887 لقد علقنا في قاعدة سرية لأنوبيس
    Kayıtlarında Teal'c'in zihninin sinir izi varmış, bizim 6 yıl önce koltuklarda sıkışıp kaldığımız zaman kaydedilmiş. Open Subtitles يقول أن لديهم البصمة العصبية لـعقل تيلك على هيئة ملف عندما علقنا في الكرسي منذ ست سنوات مضت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus