"علمتني كيف" - Traduction Arabe en Turc

    • öğrettin
        
    • öğretmişti
        
    • öğretti
        
    • öğreten
        
    • bana nasıl
        
    • öğretirsen
        
    • öğretmiştin
        
    Bana güzel şeylerin nasıl olabildiğini ve nasıl tekrar olacaklarına inanmayı öğrettin. Open Subtitles لقد علمتني كيف أؤمن من جديد كيف أن أشياءا جميلة ممكنة الوقوع و أنها ستحدث
    Bana acının nasıl zevk verdiğini öğrettin. Open Subtitles علمتني كيف يمكن للألم أن يؤدي إلى السعادة.
    Briç oynamayı öğretmişti. Open Subtitles لقد علمتني كيف ألعب لعبة البريدج و علمتني بعض خطوات التانجو الراقية
    Bunun için minnettardım, çünkü karım bana yeniden hissedebilmeyi öğretmişti, hissettiğim şey acı olsa bile. Open Subtitles كنت شاكراً لزوجتي أنها علمتني كيف أشعر من جديد حتى ولو كان ذلك الشعور هو الألم
    Bu deneyim bana hastalarımla daha çok empati kurmayı öğretti, ve özellikle retinal hastalığı olanlarla. TED هذه التجربة علمتني كيف أتعاطف أكثر مع مرضاي، و خصوصا هؤلاء المصابين بأمراض الشبكية.
    Ters dönmüş dalları ve topraktaki izleri nasıl bulunacağını öğreten sendin. Open Subtitles أنت مَنْ علمتني كيف أعثر على الأغصان المتساقطة والآثار على الأرض
    Eğer bana nasıl yalan söyleyeceğimi öğretirsen bir daha söylediğim hiçbir şeye inanmayabilirsin. Open Subtitles أتعلم، إنّ علمتني كيف أكذب، ربما لنّ تثق بي قط.
    Bana araba kullanmayı öğretmiştin. Open Subtitles علمتني كيف أقود
    Ama her şeyimi sana borçluyum. Bu işi bana sen öğrettin. Open Subtitles ما أقصده، أنني أدين لك بكلّ شيئ لقد علمتني كيف أقوم بهذا العمل
    İyi bir eş olmayı sen öğrettin bana. Bütün sorumluluklarımı yerine getirmeliyim. Open Subtitles لقد علمتني كيف أكون زوجة صالحة ولا بد لي من الوفاء بجميع واجباتي
    bana nasıl bıçak kullanacağımı, nasıl öldüreceğimi öğrettin. Open Subtitles أنت علمتني كيف استخدم السكين وكيفية القتل
    - Bana sen oynarken nasıl bira getireceğimi öğrettin. Open Subtitles علمتني كيف أحضر لك مشروب وأنت تلعب حسنا إذا
    Bana oyunun dışında nasıl yaşanacağını öğrettin. Open Subtitles أنت علمتني كيف أعيش خارج اللعبة.
    - Bana ateş yakmayı öğretmişti. Open Subtitles لقد علمتني كيف ابدء نار حسناً أفعلت الأن ؟
    Senin pek de sevgilin olmayan Kenzi... kilitleri nasıl açacağımı bana öğretmişti. Open Subtitles حبيبتك بالكاد تلك كينزي علمتني كيف أفك القيود
    Biliyor musun, benim annem, bana daha yürümeyi öğrenmeden tenis oynamayı öğretmişti. Open Subtitles نعم، كما تعلمون، يا أمي، علمتني كيف تلعب التنس قبل أن أتمكن من المشي.
    Çizmeyi bana öğreten odur, ama asıl önemlisi bana sevmeyi öğretti. TED هي من علمتني كيف أرسم، والأهم من ذلك، هي من علمتني كيف أحب.
    Bana bazı kadınların bebeklere, bazı kadınların ise şüpheli şahıslara doğum yaptığını öğretti. TED علمتني كيف تلدُ بعض النساء أطفالهن وغيرهن إلى المشتبه بهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus