Ama bu aptal partiden ona ben bahsettim çünkü senin burada olacağını ve bunu isteyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | لكنني أخبرته عن هذه الحفلة الغبية, لأنني علمت أنكِ ستكونين هنا و هذا ما كنتِ تريدينه. |
O kata hiç inmez o yüzden güvende olacağını biliyordum. | Open Subtitles | هو لم يدخلها يوماً لذا علمت أنكِ ستكونين بخير |
Harika bir muhabir olacağını biliyordum ama uzaylı yanlısı düşüncelerini duyunca beni gömmenden korkmuştum. | Open Subtitles | علمت أنكِ ستكونين مراسلة رائعة ولكن بعدما سمعت وجهة نظركِ عن الفضائيين خشيت أنكِ ستذمين بي |
Evli olduğunu biliyordum ama bir doktorla mı? Ne akıllıca. | Open Subtitles | لقد علمت أنكِ تزوجتى من طبيب ؟ |
Evet, böyle bir şey diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | نعم، علمت أنكِ ستقولين شيئاً كهذا |
Bunu hoş karşılamayacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ لن تتصرفين بشكل جيد بشأن هذا |
Sağ ol anne. Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | . شكراً يا أمي, علمت أنكِ ستقولين ذلك |
Yakaladım! Ayrı kalamadığını biliyordum. | Open Subtitles | أمسكتك علمت أنكِ لا يمكنك البقاء بعيداً |
Bu davranışlarının altında yumuşaklık olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنكِ كُنتِ لينة خلف تلك العادة |
Anlayacağını biliyordum. | Open Subtitles | أرأيت؟ علمت أنكِ مهتمة بالأمر |
Geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ ستأتي |
Bunu yapacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ ستفعلين ذلك |
Beni suçlayacağını biliyordum ama benim hatam değildi! | Open Subtitles | علمت أنكِ ستلوميني، ولم يكن ذلك خطأي! |
İzlediğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ شاهدتيه |
Geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنكِ ستأتين. |
Sonunda fikrini değiştireceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ سأتين في الأخير. |
Buraya geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أنكِ ستأتي إلى هنا |
Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ ستقولين ذلك. واصلي. |
İlerleme kaydettiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ سوف تتحسنين |
Geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ ستأتين. |