Bugün dışarıda olduğumu biliyordun yani... | Open Subtitles | إذاً أنت علمت أني كنت سأخرج لليوم و رتبت ... َ |
Gidip onu görmek zorunda olduğumu biliyordun. | Open Subtitles | لقد علمت أني يجب أن أذهب لكي أراه |
Nerede olduğumu biliyordun. | Open Subtitles | لقد علمت أني هنا |
Gemiye geri döndüğümde, farklı olduğumu biliyordum. Ama nasıl olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | على متن السفينة، علمت أني مختلفة، إنما لم أعرف أوجه اختلافي. |
Korkunç olduğumu biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim. | Open Subtitles | علمت أني مرعب ، ولكن ليس لهذه الدرجة |
Ve onun için deli gibi endişelendiğimi biliyordun. | Open Subtitles | و علمت أني كنت قلقة جدا عليه |
Hastalanacağımı biliyordun. | Open Subtitles | لقد علمت أني سأزداد مرضاً |
Duke'ü zehirleyeceğimi biliyordun, sen de annemin kahvesine zehir koyup... suçu benim üzerime atmanın mükemmel olacağını düşündün. | Open Subtitles | علمت أني كنت سأسمم (دوق)، لذا ظننت أن التغطية المثلى ستكون وضع السم في قهوة أمي و من ثم إشارة اصبح الاتهام إلي |
Senin için geri geleceğimi biliyordun. | Open Subtitles | لقد علمت أني سأعود لأجلك |
- Burada çalıştığımı nereden biliyordun? | Open Subtitles | -كيف علمت أني اعمل هنا؟ |
Yine de, her daim zamanının ötesinde biri olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | لكن لطالما علمت أني رجل سابق لعصره |
Yine de, her daim zamanının ötesinde biri olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | لكن لطالما علمت أني رجل سابق لعصره |
Ama eşcinsel olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أني شاذ، مع ذلك |