Tehlikenin ne olduğunu hepimiz biliyorduk. Onları güvende tutmak için yapılması gerekenleri yapmaya anlaştık. | Open Subtitles | لقد علمنا جميعًا ما الذي على المحك وقد وافقنا على فعل ما هو ضروريّ.. |
Bazıları kaldırımın ortasında duruyordu çünkü hepimiz, içimizde bir şeylerin kırıldığını ve bir daha asla onarılmayacağını biliyorduk. | Open Subtitles | وبعضهم توقف في منتصف الرصيف لأننا علمنا جميعًا أن شيء ما بداخلنا كان محطمًا |
Finn öldügü zaman hepimiz gerçekleri ögrendik. | Open Subtitles | لمّا مات (فين) علمنا جميعًا الحقيقة. |