"علمني إياه" - Traduction Arabe en Turc

• bana öğrettiği
• öğretmişti

Öldürülmeden önce bana öğrettiği tek şey de buydu zaten.
كان الشيء الوحيد الذي علمني إياه قبل أن يتعرض للقتل

bana öğrettiği şeyler sayesinde hayal dahi edemeyeceğin tehlikelere atıldım.
خضتُ مخاطر لا يمكنك أن تتخيلها بسبب ما علمني إياه

Babamın bana öğrettiği birşey varsa eğer, o da en iyisini ummak fakat en kötüsüne hazır olmaktır.
إذا كان هناك شيئاً واحد علمني إياه والدي فهو أن أتمنى الأفضل ولكن أستعد للأسوأ

Aslında bana öğrettiği her şeyi hatırlıyorum.
في الحقيقة أتذكر كل شيء علمني إياه على الإطلاق

Bunu bana babam öğretmişti.
هذا شيء علمني إياه والدي، أتدري ما هو؟

Duke, işe başladığım ilk gün öğretmişti bunu bana.
هذا ما علمني إياه "دوك" في أول يومٍ من عملي

Babamın bana öğrettiği şeyi çok daha sık düşünüyorum.
أفكر كثيرا فيما علمني إياه والدي.

bana öğrettiği en değerli şey herkesin bir hikayesi olduğuydu.
أهم شيء علمني إياه أن كل شخص لديه حكاية

Babamın bana öğrettiği her şeye bağlı kalırım.
أنا متمسك بكل حرف علمني إياه والدي

Dedenin bana öğrettiği bir şey söyleyeyim.
سوف أقول لك مالذي علمني إياه جدك

Baban olmanın bana öğrettiği bir şey varsa o da bu.
شيء واحد علمني إياه كوني والدك، هو هذا

Bu, Charlie Crews'in bana öğrettiği birşey.
ذلك شيء كروز علمني إياه

Babanın bana öğrettiği bir şey bu.
ذلك شيء علمني إياه والدكَ.

O zaman Axl'ın bana öğrettiği sahte imzayı atarım çünkü film dersi için bu projeyi gerçekten yapmam gerek.
حسنًا، سأضطر لاستخدام التوقيع المزور (الذي علمني إياه (أكسل لأنه أحتاجها جدًا في المشروع الذي أنفذه لمادة الأفلام وانتبهوا..

Bay Healy'nin bana öğrettiği bir şey.
شيئاً علمني إياه السيد (هيلي)

Soyunma odası alışkanlığını da bana Rudy Baba öğretmişti.
غرفة خلع الملابس هي أيضا شيء علمني إياه "بابا رودي"؟