Yaklaşık olarak saat 16:00 sularında polis Kindren Koleji'nde iki yıldır bilgisayar bilimi okuyan Jeremy Dubrowsky'i vurarak öldürdü. | Open Subtitles | قُرابة الساعة الرابعة مساءً اليوم، قامت الشرطة بإطلاق النار متسببةً بقتل (جيريمي دوبروسكي)، طالب سنة ثانية في علم الحاسوب لدى جامعة [كيندريد] |
Ve Chale'nin bilgisayar bilimi üzerine ödülleri var. | Open Subtitles | و(كال) حصل على درجته فى علم الحاسوب |
Bugün binlerce kişiyiz, hâlâ 100'den az kişinin Bilgisayar bilimleri ya da mühendislik diploması var. | TED | واليوم، نحن ألف شخص، ولكن، هناك أقل من 100 شخص من حملة الشهادات في علم الحاسوب أو الهندسة |
O zamanlar 200 kişiydik ve şirketin yarısı Bilgisayar bilimleri alanından ya da mühendisti ama Jeff'le olan deneyimimiz bize merak ettirdi : İşimizde bunu tekrar edebilir miyiz? | TED | في تلك الفترة، كنا 200 شخص، ونصف شركتنا كانت من تخصصات علم الحاسوب والهندسة لكن، تجربتنا مع جيف جعلتنا نتساءل هل يمكننا تكرارها في عملنا؟ |
Bilgisayar bilimleri yüksek lisansımı M.I.T'de yaptım. | Open Subtitles | لقد حصلت على شهادة الماجستير في علم الحاسوب من معهد "ماساتشوستس" للتقنية في عمر 21 |
Bilgisayar bilimleri öğrencisi dostlarım. | Open Subtitles | مرحباً يا رفاقي من اختصاص علم الحاسوب. |
Isaac Pike Bilgisayar bilimleri profesörü. | Open Subtitles | "إسحاق بايك" هو بروفيسور في علم الحاسوب |
New York Üniversitesi Bilgisayar bilimleri Bölümüne katılmaya bu nedenle karar vermiştim. Profesör Claudio Silva ile birlikte MineSafe adlı bir uygulama geliştirmek için. | TED | ولهذا السبب قررت الإنضمام إلى دائرة علم الحاسوب في جامعة نيويورك. إلى جانب الأستاذ الجامعي كلاديو سيلفا للبدء فى تطوير تطبيق يُدعى ماين سيف (MineSafe) . |