Beni şehrin öbür ucundan 579 metre yükseğe bunun için mi sürükledin? | Open Subtitles | إلى علو 1900 قدم لتقول لي هذا ؟ |
Bu şey ne kadar yükseğe çıkıyor? | Open Subtitles | إلى أي علو ترتفع هذه الطّائرة ؟ |
Bu yüzüşü deniz seviyesinden 5,300 metre yüksekte yapmak istiyordum. | TED | لقد اردت السباحة على علو 5300 متراً فوق مستوى سطح البحر |
Genç bir kadın, yerden 80 kat yukarıda kocaman bir ağ gibi görünen ağda asılı takside rehine alındı. | Open Subtitles | علي علو 80 طابق بسيارة الأجرة مما يبدو إنّها شبكة عنكبوت عملاقة |
Bu bir evrensel ışın deneyi taa üst stratosfere kadar atılmış irtifası 40 km civarında. | TED | هذه تجربة أشعة كونية والتي تم إطلاقها على طول الطريق إلى الستراتوسفير العلوي الى علو 40 كيلومترا. |
Fıskiyeler, 50 katlı bina yüksekliğine ulaşıyor. | Open Subtitles | تصل النافورة إلى علو مبنى بخمسين طابق |
- Yalan söyledim. Seni daha yüksekten bırakmadığı için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أنّه لم يرمِ بك من على علو 10 طوابق. |
Rüyamda bir vinç vasıtasıyla oldukça yükseğe kaldırılan bir at gördüm. | Open Subtitles | حلمت عن حصان مرفوع بكوابل على علو جيد |
Ne kadar yükseğe çıkmam gerek? | Open Subtitles | الان ، ما علو الرقم الذي يجب ان أصله ؟ |
Ne kadar yükseğe tırmanabiliyor, benden uzun mu? | Open Subtitles | "وكم علو ما تستطيع تسلقه وهل هو أعلى مقارنةً بي؟" |
Beni şehrin öbür ucundan 579 metre yükseğe bunun için mi sürükledin? | Open Subtitles | إلى علو 1900 قدم لتقول لي هذا ؟ |
20 km yükseğe erişebildiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنّها تصل إلى علو 21 كلم |
Esasında yeterince yükselmiş durumda annemden kalan mirasla birlikte refah seviyemiz yüksekte. | Open Subtitles | فحقيقة حَصلَ على ما يريد من علو شأنه بميراثِ أمه حالتنا المالية ممتازةُ جداً |
Eğer yerden altı bin metre yüksekte olacaksan bunu lüks bir şekilde yapmak istersin sanırım. | Open Subtitles | أرى أنه إن كنت ستسافر على علو 20000 قدم فمن الأفضل أن تفعل ذلك بفخامة |
Anlamıyorum. O kostümün içinde kendine geldiğin zaman ne düşündün? 40 kat yüksekte? | Open Subtitles | "لا أفهم، بماذا فكرت عندما إستيقظت في ذلك الزي ومن علو 24 طابقاً؟" |
Taksiyle kaçırılan kadın görülebilen büyük bir ağ ile yerden 80 kat yukarıda asılı duruyor. | Open Subtitles | منذ 13 دقيقة بدءت الشرطة بأخلاء المكان، شابة محتجزة بسيارة الأجرة علي علو 80 طابق بسيارة الأجرة |
Çiftleşme dönemi. Ve dişi, yerden 15 metre yukarıda bir ağaca kurulmuş. | Open Subtitles | إنه موسم التزواج، وقد استقرت هذه الأنثى على علو 15 مترٍ فوق شجرة |
Yeryüzünden 160 kilometre yukarıda Aurora gökyüzünü aydınlatıyor. | Open Subtitles | على علو 160 كيلومتر فوق الأرض، يضيء الشفق القطبي السماء |
Evet, kahkaha ölçen aleti getirelim ve görelim bu sefer ne kadar sesli olacak. | Open Subtitles | نعم، دعنا نأتى بمقياس الضحك لنرى ما هو علو الضحكة من هذه النكتة. |
Ulu zirveleri neredeyse Himalayalar kadar yüksektir doğal bir Çin Seddi oluşturur. | Open Subtitles | القمم المهيبه بالقرب من علو جبال الهملايا تشكل حائط عظيم طبيعي. |
Sesin yüksekliğine de bakılırsa sanırım 075 rotasına ilerliyorlar efendim. | Open Subtitles | وبناءًا على مدى علو صوتهم، ياسيدي، أعتقد أنَّهم متوجهين نحو ... |
Şu anda gerekli seyir yüksekliğine ulaşmış bulunmaktayız! | Open Subtitles | ولان بلغنا علو البحر |
Paraşütüm açılmadı ve 3 kilometre yüksekten aşağı düştüm. | Open Subtitles | مظلتي لم تنفتح فوقعت من علو 10.000 قدم على الأرض |