Söz verdiğimi hatırlıyorum ama ne kadar güzel göründüğünü söylemek zorundayım. | Open Subtitles | أعلم أننى وعدتك , و لكن علىَ ان أعبر عن إعجابى بجمالك الليلة |
Şimdi oraya geri dönmek zorundayım! Çok şaşırmış durumdayım. | Open Subtitles | علىَ أن أعودُ إلى هُناكَ الأن لكى أتعامل مع الوضع الراهن |
Larry, haklı olduğunu biliyorum ama ben bu kavanozda yaşamak zorundayım ve... | Open Subtitles | لارى أعلم بأنك على حق و لكن علىَ العيش فى حوض السمك هذا انها فقط |
Ben gittim, çünkü dünyada yapacağım ilginç birşey bulmak zorundayım. | Open Subtitles | لقد رحلت ولكن علىَ أن أجد... ...شيئاً ممتع أفعله فى حياتى. |
Dinle, Ted. Birşey demek zorundayım. | Open Subtitles | أنظر, تيد, علىَ أن أقول لك شيئاً |
Bugün kısa kesmek zorundayım. | Open Subtitles | علىَ إنهاء ذلك اليوم تمام يا أوتيس |
Kendi bildiğim gibi halletmek zorundayım. | Open Subtitles | علىَ أن أفعل هذا بطريقتى الخاصه. |
Dehşete kapılmış olmalı. Onu bulmak zorundayım! | Open Subtitles | ولابُدَ وأنها مذعورة علىَ أن أجدها |
Üzgünüm fakat davadan çekilmek zorundayım. | Open Subtitles | ولكن يتحتم علىَ ان أتنحى عن هذة الجلسة |
Birşey söylemek zorundayım. | Open Subtitles | أنظر, علىَ أن أقول لك شيئاً. |
Kızımı bulmak zorundayım. | Open Subtitles | علىَ أن أجد إبنتى |
Bu gece çalışmak zorundayım. | Open Subtitles | علىَ أن أعمل الليلة |
- Gitmek zorundayım. - Tamam. | Open Subtitles | علىَ الذهاب حسنا |
Bunu düzeltmek zorundayım. - Hayır değilsin. | Open Subtitles | علىَ إصلاح هذا لا , ليس عليك |
- Liz'i bulmak zorundayım. | Open Subtitles | - علىَ أن أعثُر على ( ليز ) |